Görmeyi özlediğimiz çapulcular evreninin en derin, en karmaşık hali.
Ailesinin sırlarında kaybolmuş genç bir cadı; Fairlyn Aries Belorence
Ailesinin sırlarında yolunu kaybetmiş ve bulmuş herkesle, kurtarılan ve kurtarılamayan herkesle yazılmış bir hikaye...
"Seni de kaybedemem Belorence lütfen." Genç adam bileğini korkarak bıraktı kızın, tek eli omuz hizasına kadar takip etti vücudunu. Kız üzerinde cübbesinin dahi olmadığını o an hatırladı. Aşık olduğu çocuğun dokunuşu boynuna yükselirken yüzünü okşayan serin rüzgarla ürperdi.
"Sirius anlamıyorsun..." Kızın boğazı düğümlendi, kelimeleri yarıda kesildi. N'asıl söylenirdi ki?
Tutunacak tek dalının da alıkonduğunu; bildiği ve bilmediği herkes, her şey onu terk etmişken kendine bile güvenemediğini söylese anlar mıydı gözlerinin içine bakan gözleri?
Söyleyebilir miydi sevdiği çocuğa, ant içtiği her şeyden geri döneceğini ve oradan geri dönmeyeceğine ant içeceğini? Söyleyebilir miydi yıllardır sandığı kişi olmadığını ve olmak için vaz geçeceği hiçbir şeyinin kalmadığını? N'asıl söyleyebilirdi ki?
Vaz geçiyorum demeden, n'asıl söylenirdi ki vaz geçtiği insanın?
"Üzgünüm..."
İşte Sirius, karşısında duran kızın bu kararına 15 yıl daha anlam veremeyecekti.Sapabilecek pek çok yolu olan bir büyücü neden bu yolu tercih ederdi? Ailesinin bile onuruna ihanet etmek uğruna n'asıl yürüyebilirdi karanlığın ortasına? Bir anlığına yanıldığına inanmak, bir an bile olsa onun gözlerindeki çaresizliği görebilmeyi istedi ancak ne yeterince uzun baktı ne de baktığı gözlerini tanıyabildi.
Her şeyden, herkesten ve en başında ondan vazgeçen sevgilisini tanıyamadı.
Böylelikle karanlık bir kez daha Sirius'un sevdiklerini elinden almak için doğdu. Genç adam sandığından daha zayıftı. Herkesin sözünü ettiği o yıldız olmaktan çok uzaktı. Günün sonunda g