Yağmur...
Yine yağıyordu. Sanki gökyüzü içimdeki fırtınaları çoktan anlamış da benim yerime ağlıyordu. Ama ben ağlamam. Çünkü gözyaşları, silahlar kadar etkili değildir. Ve ben bir mafya babasının... en nefret edilen kızıydım.
On yaşındaydım. Salonda oynarken annemin çığlığıyla irkildim. Gözümün önünde... babam onun şakağına silah dayadı.
Ve bir saniye sonra...
BOOM.
Hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Ben artık sadece Y/N değildim.
Ben Harvard mezunu, diplomalı bir suç makinesiydim.