Işığı ne kadar seviyorsak o kadar yaşamıyor muyuzdur hayatı?
Bazen bir yaz, sadece yaz değildir. Bazen denize girerken değil, birine bakarken nefesin kesilir. Ve bazen, güneşin doğuşu bir adamın bakışına gizlenir.
Gün, geçirdiği kazadan sonra geçmişiyle arasına bir duvar örerken tanıdık ama yabancı yüzler arasında kendini bulmaya çalışır. Çocukluğunu geçirdiği İzmir'e anılarını geri kazanmak için döndüğünde bulduğu tek şey geçmiş değildir.
Partiler, grupça çıkılan tekne turları, gece yarısı yürüyüşleri ve kamplar, uykusuz sabahlar ve şezlonglarda yaşanan itiraflar... Gün, gençliğin tam ortasında yeniden nefes almayı öğrenirken Doğu ile arasındaki gizli ama bir o kadar derin bağ, Gün'ün sahilde güneşi beklediği bir anda yeniden karşısına çıkar.
Güneşi Beklerken, hafızasını arayan bir kızın, kalbinin çoktan hatırladığı bir aşka tutulma hikayesi. İzmir'in güneşi, denizi, rüzgarı ve gençlik ateşiyle bezeli, unutulmaz bir yaz hikayesi.
Lara'nın yan komşusu Ege biraz sesli biriydi.
Ege: iznin olursa içerde eğlendirmem gereken bir sarışın var.
Ege: Biraz sesli bir hatun şimdiden kusura bakma.
Lara: Hey
Lara: Sana diyorum
(G örüldü)
________________________________