Karanlıkla sarılmış, haritalarda bile adı geçmeyen gizemli bir yer, sözde Cehennem Çukuru: Kızıl Kasaba.
Efsanelerde, buraya girenlerin bir daha çıkamadığı söylenir. Ve şimdi, şehirde peş peşe kaybolan insanların izleri bu kasaba'ya kadar uzanıyor...
18 yaşındaki Ewira, kaybolan kız kardeşini ararken esrarengiz bir mektup alır. Mektupta yalnızca şu cümle yazılıdır : "Onu geri istiyorsan Kızıl Kasaba'ya gel."
Ewira, tehlikeleri göze alarak kız kardeşini bulmak için kasabanın yolunu tutar. Fakat Kızıl Kasaba sıradan bir yer değildir. İnsanlar buraya Cehennem Çukuru der çünkü zaman burada farklı akar, duvarlar fısıldaşır ve her köşede gözle görülmeyen bir varlık izler gibi bekler. Kasaba da Ewira'ya buraya kendisi gibi birilerini aramak için gelmiş dört genç daha katılır. Fakat gurup, hem kasaba'nın lanetiyle hem de birbirlerine olan güvensizlikle baş etmek zorundadır. Kasaba'nın gerçek yüzü ortaya çıktıkça, herkesin geçmişiyle yüzleşmesi gerekir.
Kızıl Kasaba yalnızca kayıpların değil gizlenen sırların da mezarı olabilir.
KAYBOLMUŞLAR serisinin birinci kitabı olan Kızıl Kasaba, Ewira'nın kaybolan kız kardeşini araması ve bulmak için kardeşinin kaybolduğu yere, Kızıl Kasaba'ya gitmesi ve ok atma, kılıç kullanma gibi eğitimler alarak hayatta kalmak için verdiği mücadeleleri anlatmaktadır.
Üniversiteyken hoşlandığı çocuğu kıskandırmak için gidip sınıfın inek çocuğunun kucağına düşer...
⛓️💥🪽
Adam yıllar sonra öğretmen olduğu köyde Karadenizli ve Fırtına lakaplı bir yüzbaşı olarak karşısına çıkar.
"Sıcaklığın hala kucağımda, öğretmen hanım."