Tülün Altında Kan Vardı...
Zamanın unuttuğu bir köyde, özgürlüğün adını yalnızca dansla anan genç bir kadın vardı. Ailesi onu zincirlemeye çalıştı, sevdiği adam ise zincirleri altınla süsleyip boynuna taktı. Hayalleri susturuldu, sesi bastırıldı... ta ki bir gün, tozlu bir kütüphanede kaderini değiştirecek o eski kitabı bulana kadar.
Onun özgür kalmasını sağlayacak tek bir yol vardı, ruhunu kendi kaderini çizmek için pazarlık masasına koydu. Zehirli bir vedadan sonra arkasına bile bakmadan kaçtı. Yeni bir ülkede, yeni bir hayatta, kanla yoğrulmuş adımlarla sahneye adım attı. Her hareketiyle şeytana biraz daha yaklaşırken, onun gözü bencillik ve hırstan başka bir şey görmemeye başlamıştı... Elindekiler ona yetmiyordu daha fazlası lazımdı en iyisi olmalıydı!
Şöhretin doruğunda cehennemin kapısındaydı...
Artık yalnızca sahne değil, bütün varlığı ateşler içindeydi...
Ve onu derinden sarsan son dansı tabii...
Siz| Şimdi sen esmer, kızları etrafında toplayan badboylardan değil misin?
Aradığım kişi| Değilim olmam mı gerekiyordu
Siz| Sigara da içmiyorsundur sen
Aradığım kişi| İçmiyorum iyi değil mi
Siz| Küfür de yok?
Aradığım kişi| Damarıma basman lazım
Siz| aşko kuşko? Bebişko?
Aradığım kişi| O ne lan fksmkd
Siz| Sende hiçbir şey değilsin ya
Aradığım kişi| Lan bir şey anlamıyorum ben
Aradığım kişi| Gece bu saatte niye mesaj atıyorsun kimsin