5 parts Ongoing Kapıyı açar açmaz, karşımda onu görmeyi hiç beklemiyordum. Gözleri anında beni bulmuş, elleri ise hızla belimi sarmıştı. Ani bir hareketle beni duvara yaslamasıyla irkildim; kalbim bir anlığına yerinden çıkacak gibi çarptı. Yüzlerimiz o kadar yakındı ki, nefesini hissedebiliyordum.
Dudağımdan öpeceğini sandığım anda, beni yanılttı ve alnıma nazik bir öpücük kondurdu. Öylesine derin, öylesine yavaş bir öpücük ki, nefesimi tutmaktan kendimi alamadım. Dudaklarını alnımdan yanağıma doğru sürtüp kulağıma yaklaştırdı ve fısıldadı:
"Neden sevmiyorsun beni, tilki?"
Tüylerim diken diken olmuştu. Sesi kulaklarımda çınlıyor, kalbim çarpıntılarla doluyordu. Nefesimi tuttuğumu o an fark ettim. İçimde hem bir şaşkınlık hem de bir karşı konulmaz çekim hissi vardı. Başımı kaldırmaya çalışıp yüzüne baktım. Gözlerimiz yine buluştu ve yavaşça fısıldadım:
"Sevmediğimi kim söyledi?"
O an zaman durmuş gibiydi. Gözlerindeki şaşkınlık ve hafif tebessüm, içimde bir şeyleri titretmişti.
Kalbim çarpıyor, nefesimi kontrol etmekte zorlanıyordum. O da bunu hissetmiş olmalıydı; yüzüne yayılan hafif bir gülümseme ve bakışlarındaki sıcaklık, içimdeki tüm dirençleri eritti.
Yavaşça yüzünü yana çevirdi, dudaklarını benim dudaklarıma yaklaştırdı. İlk temas, yumuşak ve nazikti; nefeslerimiz birbirine karıştı. Sonra öpücük derinleşti, daha tutkuyla ve arzuyla dolu bir hâl aldı. Ellerini omuzlarımdan boynuma kadar gezdirirken, ben de ellerimi beline sardım; sanki birbirimize sıkı sıkıya tutunmak, dünyayı dışarıda bırakmak istiyorduk.
Zamanın geçtiğini fark etmeden, öpüşme bir dans gibi uzadı; yavaş, emin ve anlam doluydu. Her hareketimiz, her nefes alışımız birbirimizi daha çok keşfetmemizi sağlıyordu.
Dikkat; Hikaye yetişkin içerik, yaş farkı ve küfür içermektedir.
18+