Elleri buz gibi olmuştu.
Dudakları çatlamış, kanıyordu.
Ama o yine de vazgeçmedi sigarasından.
Hatta...
Çapkın bir gülüşle çıkardı cebinden çakmağını,
ateşi dudaklarının kıyısına götürdü,
kanayan çiziklerin arasına sigarayı yerleştirdi
ve ihtiyacı olan nikotini ciğerlerine çekti.
Bir duman savurdu havaya.
Sonra döndü bana baktı.
"Özür dilerim... ama yapamıyorum," dedi.
Gülüşü aniden söndü.
Ciddileşti.
"Bu dünyada artık iki şeysiz yapamıyorum, Zeynep."
"Birisi sigara. Birincisi sen."
Sustum.
Cevap veremedim.
Diyemedim ki:
"Ben bir tek sensiz yapamıyorum."
***
küba devriminden esinlenerek yazdığım küçük bir hikaye, keyifli okumalar.