"Eski adı ile Kıyam! "
***
"Kılıç! Aşk-ı Mübrem, Ne demek?"
Gözleri, kelimeleri daha ağır basmadan önce, önce yüzüme odaklandı. Bir an her şey durdu, sanki dünyada yalnızca ikimiz kalmıştık. Ardından, dudaklarında yavaşça büyüyen bir gülümseme belirdi, sanki söyledikleri kelimeler, içindeki tüm duyguları taşıyacak kadar güçlüydü.
"Vazgeçilmez, kaçınılmaz Aşk! "
Gözlerinin derinliğinde kaybolmak istedim, her bir bakışında kalbim biraz daha yerinden oynadı. Yavaşça, istemsizce yüzümde kocaman bir gülümseme belirdi.
"Bizim gibi değil mi?" diye fısıldadım, dudağımın köşesinde beliren mutlu bir gülüşle.
O an, aramızda bir sessizlik oluştu; sesim, sözlerden çok hislerle doluydu.
"Bizim gibi," dedi, ama bu sefer gözleri bir adım daha derinleşti. İçindeki hisleri yansıtan bakışlarını, gözlerimi avuçlarken hissettim. Ve sonra, dudaklarının kenarında beliren o ince, sıcak gülümseme, yanağıma bir öpücük kondurdu.
Öpücük, sanki zamanın tüm yükünü taşıyordu. Yumuşak, ama içinde bir dünya barındıran, o anı sonsuza kadar donduracak kadar anlamlıydı.
O öpücük, sadece fiziksel değildi; bir duygunun, yıllarca beklemiş bir duanın, kalp atışlarının en derin yerinden gelen bir itiraf gibi hissediyordum. O an, etrafımızdaki dünya silindi; yalnızca biz vardık. Yalnızca o öpücük ve birbirimizin içindeki sevdanın yankısı kaldı. Her şey sessizleşti, ama kalbim, onun her hareketini, her sözünü, her dokunuşunu derinden duyuyordu...
***
Yakında...
"Yoruldum. Benim artık seni yanıma almak için tüm dünyayı karşıma alacak hiç gücüm kalmadı. Senin istediğin gibi olsun, onların istediği gibi olsun. Bundan sonrasında karşıma çıkan her şeyi sadece sessizce kabulleneceğim. Herkes bunu bir vazgeçiş sayacak ama bu senin yenilgin. Beni bir daha asla kazanamayacaksın." Burukça gülümsedim. "Çünkü ben bir daha asla senin için savaşmayacağım." Gözümden akan yaşlara inat gülümsemeye devam etmeye çalıştım. "Hayatımda bir daha asla seni seçmeyeceğim. Eğer olur da bir gün seni seçmem gerekirse...olur da seçersem, o gün kendimden vazgeçeceğimden emin olabilirsin."
"Ve sen, beni ilk kez gerçekten kaybettiğin anın neye benzediğini...
ancak başkasının soyadını taşıdığımda anlayacaksın."
"Evleneceğim...onunla."
Bu aşkın değil, hıncın hikayesi...