"Kocasıyla aynı yatakta ama başka dünyalarda... Hülya artık susmuyor. Dokunulmadan geçen yılların bedelini biri ödeyecek. Belki o, belki Vural... Belki de bu sessizlikte uyanan arzular.
Kadın yirmi beşinde. Göğüsleri sarkmamış, kalçası hâlâ küstah. Ama evin içi... dört çocuk, beş çorap, sekiz oyuncak kamyon, sıfır arzu.
Bir zamanlar sevişmenin kaç kalori yaktırdığını google'lardı. Şimdi kaç dakika sessiz kalabileceklerini ölçüyor.
Ama Hülya hâlâ içten içe, biri gelip onu köşeye sıkıştırır mı diye hayal kuruyor.
Belki bir mermer tezgâh kenarında. Belki çamaşır odasında.
Ve belki biri, sadece "Anne misin sen?" demeden "Kadınsın be sen!" der.