Altanlar her yerde tanınırdı.
Soyadları kapıları açar, bakışları sustururdu.
Ama bir gün, her şey yıkıldı.
Servet gitti, ev kapandı, dedenin adı anıldı.
Ve onlar, geçmişin gölgesine geri dönmek zorunda kaldı.
Duru...
Sessizdi.
Gözlerinin içine bakıp küçümseyenler oldu.
Ama bilmediler ki sessizlik, bazen en güçlü silahtır.
Şimdi, küçük bir kasabada, eski bir evde,
soyadlarıyla birlikte kendilerini yeniden inşa etmek zorundalar.
Ve gölgelerin içinden yükselen biri var.
Ne bağırıyor, ne kaçıyor.
Sadece bakıyor.
Ve zamanı geldiğinde...
hesap soruyor.
0547******: Müdürün odasından çıkarken ki yüz iradeniz çok tatlıydı.
Böyle küçük ellerini yumruk yapmış
Gözlerinden geçen öfkeyle ilerliyordunuz.
Ama en güzeli de o güzel kırmızı dudaklarınızı büzmüşsünüz.
0563*******: Öfkeli civciv dehşet saçtı KDKDKDKKDKS
Aras: Her kimsiniz bilmiyorum ama saçma espirileriniz komik değil.
Bana yazmayı bırakın ve ben de bu olanları saçma bir şaka olarak düşüneyim.
0539*******: Ya istemesek?