7 parts Ongoing MatureMavi gözleriyle gözlerimin içine baktı.
O gözlerde alıştığım o mesafe, o soğuk perde yoktu artık. Bir anlığına bile olsa, bana bakarken saklanmadı. Sessizce, derin bir nefesin ardından, "Sen kazandın," dedi.
İçim sızladı. Kalbim, duyduğu cümleyi reddeder gibi kasıldı. Başımı yavaşça iki yana salladım.
Gözlerine baktım... Sevgimi defalarca haykırdığım o mavi gözlere. Ama onun bir türlü görmediği, görmek istemediği sevgime. "Hayır," dedim titreyen bir sesle.
"İkimiz de kaybettik."
Bana doğru bir adım attı. İçinden çıkan kelime, neredeyse bir fısıltıydı: "Sen ne kaybettin?"
Sesi ne kadar alçaksa, gözleri o kadar gürültülüydü. Kırgınlık, pişmanlık ve... geç kalınmış bir fark ediş.
Ben de bir adım attım. O son mesafeyi de yok ettim aramızda. Başımı kaldırdım, gözlerinin içine baktım. Yutkundum, ama kelimeler daha fazla içimde kalmak istemedi. "Seni..." İşaret parmağımla kendimi gösterdim. "Benimle oynadın... ve kazandın."
Bir an durdum. Sadece nefes alışverişlerimiz vardı artık aramızda. "Ama seni kaybettim..."
Gözleri dalgalar gibi kırılıyordu. Mavi hareler titreşti, inceldi. Pişmanlığa bulanmış bir sessizlik çöktü üzerine.
Ama ben... İçimdeki o son cesaretle, son defa konuştum. "Bana hiç sahip olmadın ki..."
Sözlerim, aramızdaki havayı bile keskinleştirdi.
Boğazında bir şey düğümlendiğini görebiliyordum. Gözlerini kaçırmadı ama sustu.
Ve... Beklemediğim bir şey oldu.
Sadece bir damla gözyaşı döküldü.
Yanağından süzüldü, çenesinden aşağıya düştü. Sessizdi... Ama o damla, söylenmemiş tüm kelimelerden daha ağırdı.