Kırık Zihinler
Herkesin çocukluğunda gömdüğü bir yarası vardır.
Kimi susturur, kimi unutmaya çalışır, kimi de onunla yaşamayı öğrenir.
Alara Sönmez, yıllar önce annesini kaybedip babasının sevgisizliğinde büyümüş, kendi travmalarını anlamaya çalışırken başkalarının acılarına dokunmayı seçmiş bir psikologdur. Hayatındaki her şey, tek bir kural üzerine kuruludur: Duygularını işine karıştırmayacaksın.
Ta ki...
Bir gün, geçmişi sırlarla dolu bir adam, Deniz Aksoy, Alara'nın kapısını çalana dek.
"Gözlerinde bazen fırtına var, bazen liman... Ne zaman kaybolsam, bakıp yolumu sende buluyorum."
Deniz, genç yaşında ağır travmalar yaşamış, ruhundaki karanlığa teslim olmuş bir avukattır. Hiç kimseye güvenmeyen, duvarlarını örmüş, kendi zihninde kaybolmuş biri... Onu diğerlerinden ayıran şey, insanlardan çok iyi sakladığı büyük bir sır ve eskiden çok yakın olduğu, şimdi ise düşman belleği bir adam: Arda Çelik.
Birbirlerinden çok farklı bu iki karakterin yolları, tesadüflerle değil, kaderin kirli elleriyle kesişir. Alara, Deniz'in içindeki parçalanmış çocuğu iyileştirmeye çalışırken, Deniz de Alara'nın kendi yaralarına ayna tutar.
Ve ikisi de bilmeden geçmişin gölgesinde birbirlerinin hayatını değiştirecek bir oyunun içine çekilirler.
Aşk mı?
Kurtuluş mu?
Yoksa yeni bir cehennem mi?
Kırık Zihinler, bazen en büyük yaraların sevdiğin tarafından değil, bizzat kendin tarafından açıldığını anlatan; aşk, psikolojik gerilim ve kişisel yüzleşmelerle örülü sarsıcı bir hikâye.