9 parts Ongoing İzem vardı. Bir çocuktan daha fazlası, Bir kurbandan daha kırığı. Adı fısıldanmazdı, çünkü korkulurdu.
Babası ona dua değil, cehennemi öğretti.
Bodrumda büyüdü. Karanlık, onun teninde iz. Zincir sesi ninniydi, Kapı gıcırtısı kıyamet.
Camdan ayakkabı yoktu, Camdan bir kalbi vardı paramparça. İlker, baba değil, cellattı. Her sabah, İzem yeni bir yara öğrenirdi.
Ama bir gün, O küçük kız, aynaya bakıp kendi adını kustu. "İntikan," dedi sessizce. "Ben artık sadece hayatta değilim. Ben geri döndüm."
Şimdi o hikâyede, Ne prens masum, Ne de kurtarıcı temiz. İzem konuştuğunda dünya susar.
Çünkü bu defa, Adalet bir masal değil. Bir kızın ellerinde şekillenen Keskin bir bıçak.
Ve o bıçak,
İlker'in adını çoktan kazıdı.