Gerçek, Boğaz gibidir: Yüzeyde sakin, derinliklerde ise şiddetlidir."
İstanbul'un sabah sisinde, Fatih'teki bir küçük caminin çanları yankılanırken Haliç kıyısında bir ceset bulunur. Kimlik bilgisi yoktur, sadece sırtında eski bir Osmanlı dövmesi ve askeri armalı bir yüzük vardır.
Demir Karaca olay yerine bir avukat olarak değil, sembolü tanıyan biri olarak çağrılır: Yirmi yıl önce, resmi olarak kaydedilmeyen operasyonlarda yer aldığı gizli bir birliğe aittir.
Aynı sabah, herkesin öldüğüne inandığı Selin, onunla iletişime geçer:
"Tekrar ortadan kaybolmama yardım edersen... Sana Yusuf'u kimin öldürdüğünü söylerim."