"Bazen susmak,söylenebilecek en güçlü cemledir"
~Platon
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde tek taht için savaşan beş jrallıj ve onların peşini adla bırakmayan,susmayan geçmiş v esırları varmış..
Beş büyük krallık...Yüzyıllardır süren denge,görünmeyen bir fırtına sessizliğiyle sonlanmak üzereydi.
Hava,toprak susuyor,ateş yanmıyor,su akmıyor hiç bir ordu haraket etmiyor,hiç bir büyü yapılmıyor,hiç bir yaprak haraket etmiyor,hiç bir gökyüzü aydənlanmıyordu.Her şey susuyordu.Fırtına öncesi sessizlik gibi...
"Havada uçuşan ışıkların,kılıçların sesi savaş dansımızın müziğiydi..."
"Ya Pamir, biz neden hâlâ evlenmedik lan? Bak, benimle evlensen sabahları küfürle uyanırsın, akşamları da seni tokatlarım. Çok eğlenceli olur."
Göz ucuyla baktı, dudaklarının kenarı hafif kıvrıldı.
"Sadece akşamları mı tokatlıyorsun?" dedi.
"Gündüz de serbest, ama sırası gelen yiyor. Nasılsın, memnun musun?"
"Koleksiyonum tamam gibi. Bir de yüzük eksik."
"Salak," dedim.
"Sen daha salaksın," dedi.
Ve işte o an... içimden garip bir şey geçti.
Böyle... yılların içinde biriken, ağzımı açsam kalbimden çıkacak bir şey.