19 Yaşında,üniversiteyi yeni kazanmış olan Tılsım,ailesinin yanından uzak bir Şehre taşınmanın zorluklarıyla tanışmanın eşiğinde sıradan bir genç kızdır.Günleri gardrobunun dibinde saatlerce beklemek ve otobüslerin camından geçen manzaralarda insanların hikayelerini kurgulamakla geçmektedir.Fakat Tılsım'ın yıllarca kendine saklamayı tercih ettiği yetenekleri,onun hayatını daha önce hiç keşfetmediği bir yola Işık tutmaya zorlarken,Bu yolun dibindeki çıkmazda,hayatının en güzel,en Hüzünlü ve en acı verici gerçekliğini bulacağından da habersizdir.
"Aşık olmaktan korkma.İki dudağının Arasında sıkışan düşüncelerini yutmak yerine gelip yüzüme söyle.Kim bilir,belki ben de aynılarını hissediyorumdur."
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.