"Rüyalar,geleceğin cevaplarını taşıyan fısıltıdır" ~Carl Gustav Jung
Rüya kelimesinin anlamı nedir bilmem.Amma bana "rüya" derseniz aklıma ilk o gelir.Hemen onu anımsarım.Asla platonik değilim.Olucağına inandığım garip bir hiss vardı içimde.İki aynı ruh...
Bir-birine muhtaç,iyileşmesi gereken ruhlar.
Korku,endişe hayatımın büyük bir parçasıydı.Korku nedir, biliyor musunuz?
Korku, geceleri evin içinde yankılanan ayak seslerinde nefesini tutmaktır.Ayak seslerinden yaşayacağın acının ağırlığını hiss etmektir.
Ağlamamayı öğrenmektir, çünkü gözyaşların cezayı büyütür.
Korku, herkesin 'baba' dediği ismin senin için sadece bir cehennem kapısı olmasıdır.
Korku, sessizliktir...
Çünkü o sessizlik bir numaralı kuraldır.Sesin çıkmazsa korkunda o kadar hızlı biterdi.
Kimse beni karanlık bir odaya kilitlemedi,ben zaten orada büyüdüm...Ve şimdi herkes geçmiş geçti sanıyor.
Ama bilmedikleri bir şey var:
Bazı korkular geçmez... çünkü onlar insanın kemiklerine kadar işler.
Korku,bazen bir bakışta saklı kalan geçmişin aynasıdır...
Korkumuz istesekte istmesekte içimizde büyür bizimle beraber.
Kucağımdaki minik, onun uzattığı oyuncaklarla oynarken kendince gülüp, mırıldanıyordu.
Ben ise gözlerimin dolmaması için çabalıyordum. Tek yaptığım Duru'nun saçlarıyla oynayarak oyalanmaktı.
Onun ise oturduğundan beri suratıma baktığını hissediyordum. Dün duyduklarımdan sonra ne tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.
"Ahu." diye bana seslenmesiyle sadece "Ne!" dedim kendimi tutamayıp.
Aniden çenemde hissettiğim parmaklar, kafamı ona doğru döndürdü. Bakışlarını kısaca Duru'ya değdirdikten sonra hayranmışcasına bana baktı.
"Bizim de bundanımız olsun mu?" deyip
beni hem dumura uğrattı, hem de bedenimdeki bütün kanın yüzüme hücum etmesini sağladı.
──────── 𐙚 ────────
Bazı kısımlarda texting vardır.
Argo kelimeler bulunmaktadır.