"Kaçış yok. Kurallar tek kişiye ait."
Ailesi yüzünden ölmüş dedesini evinin olduğu "TUHAFLIKLAR KASABASINA" giden genç bir kız, haritada bile zor bulunan bir kasabaya adım atar. Ancak burası sıradan bir yer değildir. Girdiği an çıkışı olmayan, sessizliğin bile tehdit gibi geldiği bir tuzak...
Kızın bilmediği bir şey daha vardır:
O kasabada normal insan yoktur sadece normal yedi tane erkek vardır.
Farklı zamanlarda kaçırılmış yedi yabancı erkek, tıpkı onun gibi buraya hapsedilmiştir. Hepsi bir şeylerden kaçıyordur ama şimdi ortak bir kaderin içine düşmüşlerdir.
Kasabanın dört bir yanında, sokak aralarında, terkedilmiş evlerde, bakkalda, okulda hatta camide bile palyaço kostümü giymiş adamlar dolaşır. Ellerinde bıçak, silah, kurşun dolu bakışlar... Hepsi birinin emrindedir:
Görünmeyen ama her şeyi kontrol eden, hasta ruhlu bir adam.
Bir hata yaparsan, palyaçolar harekete geçer.
Emirlere uymazsan, saldırı başlar.
Sorgularsan, birini kaybedersin.
Bu kasabada güven yok, kaçış yok, ikinci şans yok.
Sadece hayatta kalmak var.
Ve onun bile bedeli çok ağır.
Şimdi, ailesinin zoru ile kasabaya gelen kız , yedi yabancı erkek ve bir görünmeyen canavar arasında ölümüne bir oyun başlar...
Gölgedeki Gül kitabının aslıdır. Diğer kitap başka hesaptan yayınlanmış, sonrasında şifre unutulduğu için yeniden yayınlanmıştır ‼️
🥀🥀🥀🥀🥀🥀🥀
Güven, her şeydi. Huzur, paha biçilemezdi. Güç, ayakta durmaya yardım ederdi. Yuva, sıcacık bir kalpteydi.
Güven, huzur, güç ve yuva... Hepsi bir bedende, altın tepsi ile bana sunulmuştu.
Çınar Karagöl bu hayattaki her şeyimdi, paha biçilemezdi, ayakta durmama yardım edendi, sıcacık bir kalpti.
Güvenim, huzurum, gücüm ve yuvamdı.