Story cover for kalkan ve kalp  by yazargeli
kalkan ve kalp
  • WpView
    Reads 3
  • WpVote
    Votes 0
  • WpPart
    Parts 2
  • WpView
    Reads 3
  • WpVote
    Votes 0
  • WpPart
    Parts 2
Ongoing, First published Aug 12
Mustafa Kara, Özel Harekât'ta yıllarını vatan için harcamış, sessiz, sert bakışlı, içindeki yaraları kimseye göstermeyen bir adamdır. Hayata küsmüş olmasının sebebi, yalnızca tehlikeli görevleri değildir. Yıllar önce en yakın çocukluk arkadaşı, komando asteğmen Tarık, bir sınır ötesi operasyon sırasında şehit düşmüştür. O günden sonra Mustafa'nın içindeki gülüşler susmuş, dostluk dediği şey mezar taşının başına bırakılan karanfillerden ibaret kalmıştır.

Bir gün, şehir merkezinde izinsiz bir yürüyüşte güvenlik önlemi almak için görevlendirilir. Kalabalığın içinde, basın yeleği giymiş, keskin bakışlı genç bir kadın gözüne çarpar: Nisa Yıldırım. Cesur, inatçı ve korkusuz bir gazetecidir. Mustafa, yürüyüşte gizli kamera çekimleriyle bazı özel güvenlik bilgilerini kaydettiğini fark eder. Operasyonun deşifre olmaması için Nisa'nın kamerasını alır ve yere vurup kırar. Nisa, hiç düşünmeden Mustafa'ya yumruk atar.

O an başlayan gerginlik, kısa süre sonra birbirlerinin hayatına istemeden de olsa dokunmalarına sebep olur. Çünkü Nisa, Tarık'ın yıllar önceki bir haberine denk gelir ve Mustafa'nın geçmişindeki kırık parçaları öğrenir. Mustafa ise, görevler arasında ve çatışmaların gölgesinde, bu genç kadının inadına ve cesaretine hayran kalmaya başlar. Ama bu aşk; kurşunların, kanın, şehit haberlerinin ve vatan görevlerinin arasında, her an yarım kalabilecek bir hikâyedir...
All Rights Reserved
Sign up to add kalkan ve kalp to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
HUDUT cover
Sancak cover
Yüzbaşı "Kan"🩸 cover
Alya Asil  (GERÇEK AİLEM) cover
Komutan BÖKE İLBİLGE (gerçek ailem) cover
AFET / Gerçek Ailem  cover
𝐔𝐙𝐀𝐊 𝐒̧𝐄𝐇𝐈̇𝐑  cover
A Ş E K A (bxb) cover
Kayıp Bordo Bereli (Düzenleniyor) cover
MARŞ İLERİ cover

HUDUT

54 parts Ongoing

"Bu bir Milat, Kıyamet." *** "Tatlı dile, güler yüze Doyulur mu, doyulur mu?" Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca. Geldiğimden beri bakışları bakışlarımdan ayrılmayan adama gülümsedim nazlı nazlı. Daha sakin ve yumuşak ve sessiz çıkmaya başladı sesim, "Aşkınan bakışan göze Doyulur mu, doyulur mu?" Kollarını göğsünde bağlamış, bal gözlerin sahibi bana cürretkar bakışlarla bakmaya devam etti, bir ara dudağının köşesi kıvrılır gibi oldu yanımda oturan insanlar umurunda değildi o kendinden emindi. Geceyi onun kollarında bitireceğimden emindi. *** Hikaye tamamen kurgudur. Gerçek olay ve kişilerle alakası yoktur.