Story cover for Koxat sistemi by hayat9536
Koxat sistemi
  • Reads 153
  • Votes 84
  • Parts 8
  • Reads 153
  • Votes 84
  • Parts 8
Ongoing, First published Aug 14
Tüm dünyayı teklonoji sarıp sarmalamıştı.
3080de tüm dünyayı yok edecek bir patlamanın üzerine "eski dünya"nın sayfalarını buruşturup çöpe atmış bir daha hiç bakmamışlardı.

3081 yılında 10 ocakta gerçekleşen 'bebek deneyi'sonucunda yüz binlerce bebek makinelerle fiziksel özellikleri seçilerek yaratıldı.

Bebeklerin hepsine çip takıp bir nevi aptallaştırıp kontrol ettiler.Fakat çipler düzenli aralıklarla verilmezse insanlar sorgulamaya başlıyor isyan ediyordu.Bu yüzden sokağa çıkma yasağı koydulae belirli saatlerde dışarıya çıkabilir,belirli saatlerde gezebilir ve belirli saatlerde yemek yiyebilirdiniz.

Tabii o yemekler çiplerin beyninizde eriyip etkisini yitirmemesi için özel olarak üretiliyor her ülkeye,adaya yollanıyordu.

Fakat bazıları duruma uyanmış yemek yemiyor her şey yolunda gibi davranıyordu.

Çiplerin etkisi geçince ise bazı örgütler kuruldu.
Çoğu tesisler tarafından yok edilsede dünyanın her yerinde 'hayatta kalma'temalı örgütler kuruldu.

Ancak Arin hayatta kalmak değil 'Özgürlük'istiyordu.
Beynı yıkanmadan özgürlük..her şeyin  farkına varıp ' terapi'adı altında hafızasını sildirmeden özgürlük istiyordu.

Bilmediği şey bunu isteyen 6 kişininde varlığıydı.

Arin kodlarındaki gizli şifreleri çözebiliyor,bu sayede açılmayacak kapı kalmıyordu.

Şimdi sıra özgürlük kapısındaydı
O kapıyıda açabilecekler miydi?
All Rights Reserved
Sign up to add Koxat sistemi to your library and receive updates
or
#9fütüristik
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
Bir İdam Mahkumunun Son Günü cover
Sıcak Kanatlar cover
Gizemli Kayıplar : Korkunç Mesajlaşma 2 cover
Şemsiye (Yarı Texting) cover
Katil Kim? cover
Kuyucaklı Yusuf cover
Kişisel Gelişim  cover
꧁Anime Evrenine geçit (otɑku)꧂ cover
İZ cover
Küçük Kadınlar cover

Bir İdam Mahkumunun Son Günü

10 parts Complete

Victor Hugo, 1829 yılında yayımlanan Bir İdam Mahkûmunun Son Günü'nü yazdığında 26 yaşındaydı. Genç yazar, ölüme mahkûm edilen bir insanın son gününü büyük bir ustalıkla anlatarak kamu vicdanını etkilemeyi ve idam cezasına karşı bir protesto hareketi başlatmayı amaçlamış, başarılı da olmuştur. Bugün dünyanın birçok ülkesinde idam cezası yürürlükten kaldırılmışsa, böylesi bir cezanın hem trajik hem de insanlık dışı yanını daha XIX. yüzyılın ilk yarısında gözler önüne seren Hugo'nun bunda hiç de azımsanmayacak bir payı olsa gerek. Şiirleri, oyunları, Sefiller ve Notre-Dame'ın Kamburu gibi yapıtlarıyla Romantik dönem Fransız edebiyatının en saygın yazarlarından biri olan Victor Hugo'nun bu romanının bir başka önemli özelliği de, bir tür "zihinsel otopsi" niteliği taşımasıdır. Can Yayınları Çeviri: Erhan Büyükakıncı