Su, onun nefes aldığı yerdi. Doğuştan parlayan biriydi. Yıllarını bir hayale adamıştı. Onu zirveye taşıyan şey yalnızca yeteneği değil; inatla, sabırla, her düşüşten sonra yeniden ayağa kalkma cesaretiydi.
Aleda, girmek için yıllarını adadığı Celeritas Akademisinde sadece hayallerini gerçekleştireceğini sanıyordu. Fakat kraliyet sarayından ve buz hokeyi kaptanı olan Prens Kiril'le aynı sahada buluşunca, oyun kuralları değişti.
Kiril. Kraliyet ailesinden gelen, adıyla bile soğuk yankılar bırakan bir prens. Ona bakıldığında görülen yalnızca bir prens ya da bir sporcu değildi; içinde taşıdığı disiplin, özgüven ve ulaşılmazlık duygusuyla Aleda'nın dünyasında derin bir yankı bırakacak bir yabancıydı.
Akademide başlayan sıradan bir ders, hiç kimsenin tahmin etmediği bir karara dönüştü. Öğretmen, tüm öğrencilerden tek bir şey istedi: "Kendi branşlarından başka bir branş seçip kendilerini yeniden keşfetmeleri."
Ve böylece suyla buz, Aleda ile Kiril, kaderin sessiz oyununda karşılaştı.
0547******: Müdürün odasından çıkarken ki yüz iradeniz çok tatlıydı.
Böyle küçük ellerini yumruk yapmış
Gözlerinden geçen öfkeyle ilerliyordunuz.
Ama en güzeli de o güzel kırmızı dudaklarınızı büzmüşsünüz.
0563*******: Öfkeli civciv dehşet saçtı KDKDKDKKDKS
Aras: Her kimsiniz bilmiyorum ama saçma espirileriniz komik değil.
Bana yazmay ı bırakın ve ben de bu olanları saçma bir şaka olarak düşüneyim.
0539*******: Ya istemesek?