sessizlik Mağarası'nın kalbinde, bin yıllık sütunların arasında Kadim Buz Taşı duruyordu. Çevresinde kırağıdan örülmüş gibi görünen kristaller, tavandan sarkan buzullar ölümcül güzellikteydi. aldığım her soluk keskin ve acı vericiydi.
ravorn'un bir adım arkasında durmuş onun gibi taşı izliyordum. Güzelliği büyüleyiciydi. Ravorn'un taşa doğru adım atmasıyla kendime geldim. Bir anlık tereddüt...iki hanedanlığında kaderini değiştirecekti. Tereddüt etmedim. Ondan önce kadim taşa uzanmak istedim ama ikimizin eli aynı anda taşın üzerine yerleşti, gözlerimiz birleşti. Nefes alamadım. Gri gözleri alev almış gibiydi. yanan ise bendim.
...
İki el aynı anda Kadim Buz Taşı'na kavuştu.
O an mağara şarsıldı, duvarlar çatırdadı. Taş, gökyüzünden düşen şimşek gibi parladı. Ravorn'un avuç içinden damarlarına buzun sertliği yayılırken, Nysera'nın elinden ateşin kızıllığı akıyordu.
Taşın içinden doğan kutsal ışık, bir mühre dönüştü onların ruhlarını birbirine bağladı. İkisinin kalbi aynı anda atmayı kesti ve aynı anda tekrar attı. göğüslerinde şekilsiz bir buz yanığı oluştu. Zamanla alacağı desen ise muammaydı.
Ellerini taşın üzerinden hızla çekip kendilerini yere attıklarında her şey için çok geçti. O an, taşın derinliklerinde hapsolmuş kadim ruh uyandı. Sarsıntı sadece mağarayı değil, tüm dünyayı titretti.
Ve böylece diğer üç taşta aynı zincire bağlanmış gibi uyanışa geçti.
Parçalanmış ruh bir bütün olmak için uyandı. Uzaklarda, gölgelerin en derininde, bir çift göz açıldı.
Uyanış bir kere başlamıştı, durdurmak ise imkansızdı.
Bağ Serisi(1.Kitap)
Kurt ruhu olmayan bir Kurt kadın...
Kurt ruhu olmadığı için dönüşemeyen Bella Dairow, sürüsünde hor görülen bir dışlanmıştır. Tek çareyi artık gitmekte bulur.
Gitmeye karar verdiği gece alkolü fazla kaçıran Bella; kendini tehlikeli bir karmaşanın ortasında bulacaktır.
Sabah uyandığında, yanında bronz tenli, kaslı bir adam vardır...
Ve o adam sürünün sert ve acımasız alfası Theo'dan başkası değildir...