2 parts Ongoing Zaman yalnızca akar sanırsın... Oysa bazen parçalanır, bazen seni hiç beklemediğin bir yere sürükler.
Ve bazen, geri dönüş diye bir şey yoktur.
***
Aubrey, sıradan bir lise öğrencisiydi. Okula yetişmeye çalıştığı sabahlar, arkadaşlarıyla attığı kahkahalar, gelecek için kurduğu küçük ama değerli hayaller... Hepsi onun için hayatın kendisiydi. Ama bir gün, hayatının sıradanlığı paramparça oldu.
Bedeninde beliren titreşim; havayı yaran ve ruhunu bilinmezliğe çeken karanlık bir kapıyı ona açmıştı.
Aubrey artık sıradan biri değildi. O, zamanı bükebilen bir Dönüştürücüydü.
İlk başta bunun yalnızca bir mucize, belki de bir hediye olduğunu sandı. Çok geçmeden fark etti ki bu hediye sadece ona verilmemişti. Dünya üzerinde tıpkı onun gibi Dönüştürücü damgası taşıyan insanlar vardı ve her zaman olduğu gibi, bu farklılıkları onları bir hedef haline getiriyordu.
Bir yandan Karargâh, anomaliyi çözmeye çalışan, belki de bu güçleri iyiliğe yönlendirebilecek tek kurum. Diğer yanda da E.S.A.R., insan bedenini laboratuvar masalarına yatıran, duyguları hiçe sayan, geleceği acımasız bir orduyla yeniden yazmayı hedefleyen karanlık bir kuruluş.
Artık Aubrey'in hayatı yalnızca kendi seçimlerinden ibaret değildi. Sevdiklerini korumak için savaşmalı, arkadaşlarıyla omuz omuza durmalı ve zamanı parçalayan bu gizemin ardındaki gerçeği öğrenmelidi. Ama zaman acımasızdı. Her yolculuk kalbinde yeni bir yara bırakıyor, ona yeni ihtimaller açarken aynı zamanda hayatının başka bir parçasını da alıp götürüyordu. Aubrey her adımda daha da büyüyen bir sorumluluğun ağırlığını taşıyordu.
Karanlıkla ışık, umutla çaresizlik arasında gidip gelirken, tek bir gerçek kalmıştı: Zaman, ona ait değildir.
Zaman hiç kimseye ait değildir.