Story cover for Kırık Sessizlik by kirginlik3850
Kırık Sessizlik
  • Reads 1,499
  • Votes 361
  • Parts 32
  • Reads 1,499
  • Votes 361
  • Parts 32
Ongoing, First published Aug 29
Bazı sesler dışarıdan duyulmaz.
Ama içeride bir yerlerde kırılır, dağılır, sessizce seni yok eder.

Benim içimde öyle çok ses var ki... Her biri yıllar önce bastırılmış, susturulmuş, derinlere gömülmüş. Bazen o sesleri ben bile duymuyorum. Ama geceleri, gözlerimi kapadığımda birer birer çıkıyorlar ortaya. Fısıldıyorlar, bağırıyorlar, ağlıyorlar. Ve ben, kendi içimde yankılanan o seslerden kaçacak hiçbir yer bulamıyorum.

Benim hikâyem sessizlikle başladı.

Dışarıdan bakıldığında huzurlu görünen bir evim vardı. İnsanların gıpta ile baktığı bir aile... Kahkahaların yükseldiği sofralar, kalabalığın verdiği sıcaklık, dışarıdan kusursuz gibi görünen bir tablo. Ama bütün bu resmin ardında kimsenin fark etmediği bir boşluk vardı. O sofralarda oturuyordum ama gülüşler bana ulaşmıyordu. Kalabalığın içinde yapayalnızdım.

Sessizlik, önce sadece içimdeydi. Çocuk kalbimle anlam veremediğim bir boşluk, tarif edemediğim bir eksiklik... Ama zamanla o sessizlik ağırlaştı. Artık sadece içimde değil, çevremde de hissediliyordu. Her güzel sözün arasında saklanan ince bir gerginlik, her kahkahanın ardında gizlenen bir ürperti vardı.

Ve bir gün... o sessizliğin içinde tokatlar çınladı.

Çığlık atmak istedim ama çıkmadı.
Koşmak istedim ama bacaklarım kilitlendi.
Konuşmak istedim ama kelimeler boğazımda düğümlendi.

O günden sonra öğrendim: Sessizlik, bazen en ağır ceza, en güçlü zincirdi.

Ben işte o sessizliğin ve o tokatların arasında büyüdüm.
Ve kimse, benim ne kadar kırıldığımı görmedi
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Kırık Sessizlik to your library and receive updates
or
#407edit
Content Guidelines
You may also like
KARABASAN: LABİRENTTEN KAÇIŞ YOK by lifeee07
6 parts Ongoing
İmkânsız'a inanırdım ben ama imkânsız denilen her şey sadece küçük bir ihtimalmiş. İmkânsız diye bir şey yoktu; bunu bana o gösterdi, hem de en acı şekilde. Çığlık attım, ağladım, öldüm, yok oldum, paramparça oldum ve tüm bunları bana yaşatan tek bir isim vardı: Kaner Oktay Yaraslov. Bu isim kan gibiydi; dokunduğu her yerde iz bırakıyor, ruhu zehirliyor, insanı içten içe çürütüyordu. Bu isim ölümün ve ihanetin yankısıydı. Gitmişti. Ve arkasında bana yalnızca karanlığı, yalnızca yanık bir ruhun küllerini bırakmıştı. Gitmişti ve beni yokluğuyla cezalandırmıştı. Gitmişti ve bana sadece ızdırap bırakmıştı. Ama ben bir şeye inanırım: er ya da geç herkes bedel öder. Göze göz, dişe diş, cana karşılık can. Bu, bir aşkın küllerinden doğan öfkenin, bir ihanetten doğan kararlılığın, bir kalbin yavaş yavaş karanlığa dönüşmesinin hikâyesidir. Bir kadının, her şeyini kaybetmesine rağmen ayağa kalkmasının ve kendi gölgesiyle bile savaşmasının hikâyesi. Bazı hikâyeler kanla yazılır, gözyaşıyla okunur. Ruhum öldü belki, ama intikam hâlâ yaşıyor. Karanlıkla beslenen bir kalp artık ışığa ihtiyaç duymaz. Aşk bazen yaşatmaz, sadece daha derin yaralar açar. Benim kaybım onların sonu olacak. Her ihanet, bir bedelin başlangıcıdır. Beni öldürmeyen şey, artık ben olmuştu. Küllerimden doğdum; şimdi sıra yanmakta. Ve unutma; bu dünyada en tehlikeli insan, kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış olandır. __________________________________________ Bu kitapta yer alan tüm karakterler, olaylar ve mekânlar tamamen hayal ürünüdür. Eserde şiddet, ihanet, kayıp, psikolojik çöküş, ölüm ve intikam gibi hassas temalara yer verilmiştir. Bu temalar, okurun duygusal olarak zorlanmasına neden olabilir. Özellikle travmatik deneyimler yaşamış kişilerin okurken dikkatli olmaları önerilir.
You may also like
Slide 1 of 10
Savcının ailesi (Gerçek ailem) cover
DELİ YÜZBAŞI (+21) cover
BAŞSAVCI || Yarı Texting  cover
Feel The Love  cover
VİRAN cover
Gerçek ailem (Asker kadın) cover
Kan ve Şifa cover
Aile Sırları  cover
Tehlike'nin Peşinde: Ajanlar Serisi  cover
KARABASAN: LABİRENTTEN KAÇIŞ YOK cover

Savcının ailesi (Gerçek ailem)

71 parts Complete

(Tamamlandı) 26 yıl önce karışan hayatlar. Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi. Arslan'ların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur? Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi? Almiranın yıllar önce öğrendiği gerçek ortaya çıkmışdır. Peki şimdi iki genç kız ne yapacak? Naz canından çok sevdiği abilerinden ayrıla bilecek mi? Böyle bir şeyi bu iki aileye kim yapmış ola bilir ki? Tesadüf mü yoksa intikam oyunu mu?