Bazı insanlar hayatımıza çocuklukla birlikte girer.
Bir not kâğıdının masumiyetinde, bir bakışın sıcaklığında başlar her şey.
Zaman geçer, yollar ayrılır, hayaller değişir...
Ama kalbin en derin köşesinde hep aynı iz kalır.
Mezuniyet gecesinde çıkan bir yangınla yarım kalan bir hikâye...
Yıllar sonra yeniden kesişen iki hayat...
Ve kalbin her adımında, her durakta fısıldayan tek bir gerçek:
"Daima sen vardın."
Bu roman, ilk aşkın unutulmazlığını, ikinci bir şansın umudunu ve kalbin hiç vazgeçmediği kişiyi yeniden bulmanın hikâyesini anlatıyor.
"Hani bana dokunmayacaktın ne oldu" dedim sorar bir şekilde.
"Şuan tam dokunmuyorum ama daha farklı şekilde dokunabilirim istersen" dedi. Mal gibi ortada kaldım.