Minho, ışıkların arkasına saklanan dahi bir koreograftı. Adı dilden dile dolaşıyor, kareografileri sahneleri büyülüyordu ama kendisi hiçbir zaman sahnenin önüne çıkmıyordu. Röportaj vermiyor kalabalıkların gözünden uzak duruyordu.
Onu devirmek isteyenler için bu sessizlik en büyük fırsattı. Kiralık bir cellat tuttular; Chan.
Chan, gazeteci kılığına girerek Minho'nun dünyasına sızdı. Amacı belliydi: izlemek, yaklaşmak, öldürmek. Fakat zaman ilerledikçe iş bulanıklaştı. Minho'nun kırılganlığı, sessizliği ve ardında gizlediği yük Chan'ın kalbine sızdı. Ölümle görevlendirilen adam, yaşamaya dair her şeyi ondan öğrendi.
Ama Minho'nun kendi sırları vardı. Sessizce taşıdığı hastalık zaten her geçen gün onu tüketiyordu..