Story cover for Çözülmeyen Gönül by Lavi_Yazarr
Çözülmeyen Gönül
  • WpView
    Reads 4,790
  • WpVote
    Votes 245
  • WpPart
    Parts 13
  • WpView
    Reads 4,790
  • WpVote
    Votes 245
  • WpPart
    Parts 13
Ongoing, First published Sep 04
2 new parts
1990'ların Ankara'sında, siyaset ve askerî disiplinin gölgesinde büyüyen iki ailenin çocukları... Bir yanda Başbakan'ın küçük kızı Mihriban, onun ablası Şekerpare ve ailenin sıcaklığı; diğer yanda orgeneral Cengiz Alakurt'un oğlu Tuğkan, kızı Eylül ve disiplinli, ama sevgi dolu bir aile yapısı.

Bu hikaye, sadece devlet meseleleri ya da çocukluk oyunlarından ibaret değil. Bu, çocukların masum dünyası, aile bağlarının gücü ve dostluğun, sevginin sessiz zaferi üzerine bir anlatı. Tuğkan ve Mihriban, henüz küçük yaşlarında karşılaştıklarında sadece oyun arkadaşıydılar; ama yıllar geçtikçe, ailelerin ve kendi duygularının ağırlığı altında, birbirlerine karşı karmaşık hisler beslemeye başlayacaklar.

Masum kahkahalar, tatlı tartışmalar, oyunlar ve küçük sürtüşmeler; hepsi, büyüklerin gölgesinde bir yaşamı, gelecekteki aşkı ve sadakati şekillendirecek. Şekerpare'nin küçük anne rolü, Tuğkan'ın ciddiyeti, Eylül'ün neşesi... Hepsi, bu hikayeyi sadece bir aşk veya dostluk öyküsü olmaktan çıkarıp bir aile destanı haline getiriyor.

Hikaye boyunca okuyucu, 1990'ların Ankara'sının sokaklarını, bahçelerini, evlerin sıcak akşam yemeklerini ve balkonlarda demli çay eşliğinde yapılan sohbetleri hissedecek. Masumiyet ile sorumluluk, oyun ile disiplin, kahkaha ile sessizlik arasında gidip gelen bir atmosferde, karakterlerin küçük yaşlardan itibaren nasıl şekillendiğini, birbirlerine nasıl bağlandıklarını izleyecek.

Bu hikaye, sadece geçmişe dair bir nostalji değil; aynı zamanda aile bağlarının, arkadaşlığın ve ilk aşkın zamana karşı sınavı. Ve her ne olursa olsun, küçük bir gülümsemenin, sıcak bir dokunuşun ve samimi bir sohbetin, hayatın karmaşasında ne kadar değerli olabileceğini gösteriyor.
All Rights Reserved
Sign up to add Çözülmeyen Gönül to your library and receive updates
or
#51sevda
Content Guidelines
You may also like
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) by Sevval_Alpar01
44 parts Complete
"O silahı elinden indir!" Dediğimde yan duran vücudunu bana doğru çevirdi ama o silah abimin alnına daha çok yaslandı. "Yoksa?" Diye soruşu meydanda ki bütün insanları endişelendirmeye yeterdi. Çenemi herkesin inadına dikleştirip "Yoksa sana yemin olsun ! Bu meydanı kanınla yıkarım!" Diye bağırdım. "Efsun!" Diyen abime bakmadım, yüzü kan içindeyken ona bakıp gardımı düşürebilirdim. "Demek kanım ile yıkarsın ha !" Dediğinde fısıltısı bile meydanı inletti. "Azad ağa, yaparım bilirsin! Bu seni ilk vuruşum olmaz!" Deyişim onun kaşlarını çatarakken kalabalıktan bir kaç kişinin kaçmasına sebep oldu. Koskoca Mardin! En iyi o bilirdi yıllar önce nasıl AZAD KARAASLAN'ı gözümü bile kırpmadan vurduğumu. O gün Mardin yasa bürünürken Diyarbakır'da zılgıtlar eşliğinde bir çok kapıda düğün yapıldı. Ben EFSUN ŞANLI... Yıllar önce babamın kanını akıtan adamın kanını bu meydanda dökmüştüm. Zerre korkmadan, zerre aşkımı aklıma getirmeden. Bunu tekrar yapacağımı onun gibi Mardin de biliyordu. "O halde durma, yine elin titremesin!" Dediğinde onunla beraber tetiği indirdim. Arkamda koskoca Diyarbakır'ın en büyük aşireti olan Şanlı Aşireti vardı. Benim Aşiretim! Onun da arkasında Mardin'in en büyük aşireti olan KARAASLAN aşireti vardı. Liderliğini onun yaptığı Aşiret. "Abi'mi bırak azad ağa!" Dedim durması için. "Babam gibi onun da kanını akıtmana izin vermem! Babamın kanı için sadece senin kanını döktüm ama Vallahi, Billahi ve Tillahi abim için ailende ki herkesin kanını dökerim!" Diye devam ettim. Uğultular arttı da arttı.
You may also like
Slide 1 of 9
KÖR PUSULA  cover
KADERİN OYUNU  cover
KIRIK AY IŞIĞI cover
Kırlangıç cover
YARALAR VE KABUK TUTMAYIŞLARI(1. Kitap Tamamlandı) cover
Her Zaman Sendin cover
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) cover
yayıncı. cover
ÇİÇEK KIZ - GERÇEK AİLEM cover

KÖR PUSULA

2 parts Ongoing

Kör Pusula, kaybolmuş kalplerin sevgiyle bulduğu yolu anlatan, derin ve dokunaklı bir yolculuğun hikayesidir. Bir pusula kaybolduğunda, sadece yönü mü şaşar? Yoksa insanın içindeki kaybolmuş hisler mi onu yönsüz bırakır?