Story cover for GÜNEŞİN GÖLGESİ  by gecenin_ruzgari
GÜNEŞİN GÖLGESİ
  • WpView
    MGA BUMASA 84
  • WpVote
    Mga Boto 24
  • WpPart
    Mga Parte 3
  • WpView
    MGA BUMASA 84
  • WpVote
    Mga Boto 24
  • WpPart
    Mga Parte 3
Ongoing, Unang na-publish Sep 04
2 bagong parte
GÜNEŞİN GÖLGESİ 

Bazı gölgeler, en parlak ışığın bile aydınlatamayacağı kadar karanlıktır...

Güneş, yatılı okulunda yeni bir hayata başlamaya çalışıyordu. Ancak herkesin önünde olan biri, her zaman hedef hâline gelir... özellikle yanlış zamanda, yanlış yerdeyse.

Bir cinayet. Bir kurban. Ve suçlanan tek bir kişi: Güneş Atabey.
Ona inanan az sayıda insan vardı; kimisi sessizce destek olurken, kimisi göze alamadığı tehlikeye rağmen onun yanında duruyordu. Fakat bu okulda kimin dost, kimin düşman olduğunu anlamak neredeyse imkânsızdı.

Ve bu, yalnızca bir cinayet değildi.
Derine indikçe sırlar çözülüyor, maskeler bir bir düşüyordu. Güneş, farkında bile olmadan çok daha büyük bir oyunun içine çekildiğini anlıyordu...

Ve unutmayın! Bâzı gölgeler, en parlak ışığın bile aydinlatamayacağı kadar karanlıktır....

Gecenin Rüzgar'ı...
All Rights Reserved
Sign up to add GÜNEŞİN GÖLGESİ to your library and receive updates
o
#105korku
Mga Alituntunin ng Nilalaman
Magugustuhan mo rin ang
YARALASAR(Kitap Oldu) ni Maral_Atmc6
56 mga parte Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Şeytanın Terapistisi ni KumruAkay26
5 parte Ongoing
Karanlık, şehrin sokaklarını sararken, Alaric ve Lara adımlarını hızlandırdılar. Derin bir sessizlik vardı, sadece geceye özgü rüzgarın uğuldaması ve uzaklardan gelen ince bir patlama sesi duyuluyordu. Kafalarında yankı yapan bu patlama, bir şeylerin ters gittiğini, karmaşanın bir adım daha yaklaştığını haber veriyordu. Alaric, sık sık gözlerini etrafına dikip ilerlemeye devam etti, her an bir şeyin onları beklediğini hissediyordu. Lara ise, Alaric'in arkasında, karanlıkta kaybolmuş bir gölge gibi ilerliyordu. Ama ne kadar hızlı gitmeye çalışsalar da, bir şey eksikti. Bir tehdit, bir korku her adımda onlara daha da yaklaşmaya başlamıştı. Birden, önlerinden bir figür belirdi. Yavaşça, neredeyse varlıklarından soyutlanmış bir şekilde ilerliyordu. O kadar gizemliydi ki, yüzünü tanımlamak imkansızdı. Alaric, adımlarını durdurdu ve gözlerini dikkatle figüre odakladı. Kara elbiseler içinde, elinde ağır bir tüfek tutan adam, onların ilerlemesini engellemek için tam karşılardı. Gözleri, adeta karanlığın içinde kaybolmuştu, ancak bir şey vardı-bir tehdit, bir ölüm duygusu vardı o gözlerde. O an, Lara'nın kalbi hızla çarpmaya başladı. "Kim o?" diye fısıldadı Lara, adeta korkudan titreyerek. Ama Alaric, soğukkanlılığını koruyarak yalnızca kaşlarını çattı. "Onu tanımıyorum," dedi, sesindeki belirsizlik dikkatle saklanıyordu. "Ama buradaysa, bu iyiye alamet değil." Figür, hiç sesini çıkarmadan onlara yaklaşmaya devam etti. Silahını doğrulttu, ancak Alaric'in içinde bir anlık bir güven belirdi. Bu kişi, sadece bir tehdit değil, çok daha fazlasıydı. Alaric, boğazındaki kasları sıkarak, bir sonraki hamlesine karar verdi. "Ne istiyorsan, bunu konuşarak çözmeyeceğiz gibi görünüyor." Adam, soğuk bir kahkaha attı. "Bunlar sadece uyarı," dedi. "Buradan sağ çıkmayı beklemeyin. Iskander sizi istiyor, ama ben size bir şans vereceğim.
Magugustuhan mo rin ang
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
𝑬𝒍𝒆𝒎𝒆𝒏𝒕𝒍𝒆𝒓𝒊𝒏 𝑮𝒐̈𝒛𝒚𝒂𝒔̧ı cover
DƏLİXANA cover
MAHKUM cover
Bir Oyun Meselesi cover
Abilerim cover
Şeytanın Terapistisi cover
SOYADINDA ZİNCİR cover
YARALASAR  cover
Night Sky Petunia // Tom Riddle cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

56 mga parte Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.