Aşkın kuralıdır, ya tam açacaksın yüreğini ya da hiç yeltenmeyeceksin!Grisi yoktur aşkın;ya siyahı seçeceksin ya da beyazı.
Asya kulağını sessizliğe dayadı,tek ses dalga sesleriydi ilerideki çifte baktı.Ah! ikisi de gözlerini dikmiş ufuğa bakıyorlardı.Ne vardı o ufukta ? içindeki ses düşüncelerini bastırdı.'Sen ne anlarsın ki aşktan budala.Sen sadece ama sadece susmayı bilirsin, aşk senin kıyından bile geçmedi'
Asya, 20 yaşında Edebiyat bölümü okuyan genç bir kız.Tek hedefi aslında ona belirlenen hedefi ailesine iyi bir evlat olmak.Aşk yok.Üniversite bitene kadar aşk yok !
'Sevmeyeceksin Asya! anladın mı ?! oğlan çocuklarıyla gezip tozacağına okulunu bitireceksin! anladın mı ?!'
'Ah!! anne yeter! 19 yaşındayım ben 19 ! eğer birini sevmezsem kalbim taşlıktan parçalanıp gidecek ! n'olur anla beni n'olur ...Bir gün elbet seveceğim anne bir gün...'
Bir sonbahar öğlesi gelip çattı 'o gün '...Toprağın eli havada kaldı.Çarpık bir gülümseme ile 'artık tanışabilir miyiz adını bilmediğim bayan ? ' Asya sadece kömür rengi gözlere baktı,kalbinin derinlikleride bir kuş cıvıldadı.Sonra tekrar baktı,baktı,bakmaya doyamadı.