Her şey bir virüsle başlamadı. Önce Güneş, dünyaya olması gerekenden fazla yakınlaştı.
Güneş patlamaları şehirleri yaktı, iklimleri altüst etti. Kıtlık başladı, kuraklık yayıldı. Milyonlarca insan öldü. Medeni dünya çöktü. Hükümetler, sınırlar, düzen... her şey yıkıldı.
Ve ardından asıl kabus geldi: Işıl.
Bu ölümcül virüs, güneş felaketinden sonra ortaya çıktı.
İnsanlar yavaş yavaş delirmeye, saldırganlaşmaya başladı. Akıllarını yitiriyor, insani yönlerinden geriye hiçbir şey kalmıyordu.
On binlerce tedavi denemesi yapıldı. Sonuç hep aynıydı. Başarısız. Başarısız. Ve yine başarısız.
İnsanlık son nefesini verirken bir grup ortaya çıktı. Onlara İSYAN deniyordu.
Bilim insanları, doktorlar, araştırmacılar, gönüllüler... Virüsü durdurmanın bir yolunu aradılar. Ve sonra fark ettiler: Bazı insanlar bu virüse yakalanmıyordu.
Çoğu çocuk ve gençti. Bir avuç yetişkin de vardı ama çok azdı.
Bu çocukların ve gençlerin kanında bir şey vardı. Virüsü yavaşlatıyor, hatta tamamen durduruyordu.
Devletlerden izin alındı. Tüm çocuklar ve gençler toplanmaya başlandı. Haberlerde güven dolu sözler tekrarlandı: "Çocuklar güvende olacak."
Anne babalar inandı. Ya da inanmak zorunda kaldı. Çünkü bu kıyametin ortasında, umut adı verilen şey yalnızca çocuklarda ve gençlerde yaşıyordu.
_____________________________________
hastalığından dolayı zorbalık gören jungkook, yan dairesine taşınan başkomisere şikayetlerini mektupla balkonuna gönderiyordu.
tw!çekingen kişilik bozukluğu
#1fanfic