*ASKER VE GERÇEK AİLEM KURGUSUDUR*
Bir kadın vardı tüm benliği acı olan. Bir kadın vardı sevilmeyi bilmediği gibi sevmeyi de bilmeyen. Bir kadın vardı yüreğini herkese kapatıp, o güzel yüreğinde vatanını ağırlayan. Bir kadın vardı elinin değdiği her şey solan. Bu kadın Alkım Alaçin'di. Onun yaşam ile olan savaşı yıllar önce doğumda karıştırılması ile başlamıştı.
Kimsesi yoktu onun, olanlarda bir bir gitmişlerdi ondan. Yanağında tokat izi, saçlarında sızı hiç eksik olmazdı. O kabullenmişti artık kurtuluşu olmadığını lakin bilmediği birşey vardı Alkım'ın. Kabullenmek, pes etmekti. Adının anlamı avcıydı onun, kaybetmek lugatinde yoktu bu kadının.
Tam bitti derken tekrardan başlıyordu onun hayat ile arasındaki acımasız savaşı. Şimdiki taarruz ise ailesiyleydi. Hayatını ona zehreden kişiler ile arasında ne kan ne de can bağı vardı. İşte şimdi anlamıştı Alkım; Bu, son ama en zor taarruzdu.
Kazanacaktı, o avcı ise hayat av olacaktı.
O özel bir çocuktu.Bunu 6 yaşında ilk farkeden kişi onun hayatını değiştirmişti.O gerektiğinde konuşurdu ama onun susması bile insanları korkuturdu.Kendisinden üstrütbeliler bile onla konuşurken iki kez düşüner,ondan çekinerdiler.
Onun hayatında yasaklara yer yoktu.O zaten sınırını bilen bir kadındı.Gözlerinde her zaman parlayan bir ateş vardı.
O gözlere bakan olursa kendisini ateşte yanmış gibi hisseder, 2 dakikadan fazla göz teması kuramazlardı.