Story cover for Vuslatsız -Yitik Aşk- by hazelliiyy
Vuslatsız -Yitik Aşk-
  • WpView
    Reads 3,350
  • WpVote
    Votes 86
  • WpPart
    Parts 35
  • WpView
    Reads 3,350
  • WpVote
    Votes 86
  • WpPart
    Parts 35
Complete, First published Sep 17
Aden, hayatta yalnız yürümeye alışmış, hukuk fakültesini bitirmeye çalışan genç bir kadın. Ama bir gece... takip edildiği o karanlık yolda kader tüm planlarını altüst eder.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Vuslatsız -Yitik Aşk- to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
54 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) by Sevval_Alpar01
43 parts Complete
"O silahı elinden indir!" Dediğimde yan duran vücudunu bana doğru çevirdi ama o silah abimin alnına daha çok yaslandı. "Yoksa?" Diye soruşu meydanda ki bütün insanları endişelendirmeye yeterdi. Çenemi herkesin inadına dikleştirip "Yoksa sana yemin olsun ! Bu meydanı kanınla yıkarım!" Diye bağırdım. "Efsun!" Diyen abime bakmadım, yüzü kan içindeyken ona bakıp gardımı düşürebilirdim. "Demek kanım ile yıkarsın ha !" Dediğinde fısıltısı bile meydanı inletti. "Azad ağa, yaparım bilirsin! Bu seni ilk vuruşum olmaz!" Deyişim onun kaşlarını çatarakken kalabalıktan bir kaç kişinin kaçmasına sebep oldu. Koskoca Mardin! En iyi o bilirdi yıllar önce nasıl AZAD KARAASLAN'ı gözümü bile kırpmadan vurduğumu. O gün Mardin yasa bürünürken Diyarbakır'da zılgıtlar eşliğinde bir çok kapıda düğün yapıldı. Ben EFSUN ŞANLI... Yıllar önce babamın kanını akıtan adamın kanını bu meydanda dökmüştüm. Zerre korkmadan, zerre aşkımı aklıma getirmeden. Bunu tekrar yapacağımı onun gibi Mardin de biliyordu. "O halde durma, yine elin titremesin!" Dediğinde onunla beraber tetiği indirdim. Arkamda koskoca Diyarbakır'ın en büyük aşireti olan Şanlı Aşireti vardı. Benim Aşiretim! Onun da arkasında Mardin'in en büyük aşireti olan KARAASLAN aşireti vardı. Liderliğini onun yaptığı Aşiret. "Abi'mi bırak azad ağa!" Dedim durması için. "Babam gibi onun da kanını akıtmana izin vermem! Babamın kanı için sadece senin kanını döktüm ama Vallahi, Billahi ve Tillahi abim için ailende ki herkesin kanını dökerim!" Diye devam ettim. Uğultular arttı da arttı.
You may also like
Slide 1 of 9
GECENİN İZİ cover
GELİNİN KIZ KARDEŞİ|TEXTİNG cover
GÜL GÜZELİ cover
Matruşka cover
Askerin Karısı +18 cover
Kütüphane | YARI TEXTİNG cover
CANHIRAŞ •DİLDAR•(AŞİRET +18) cover
KAHVE AŞKI  cover
Odamdaki Yabancı +18 cover

GECENİN İZİ

54 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....