19 parts Ongoing - Affedersiniz...
Yasemin irkildi. Sesin sahibine dönmekte önce tereddüt etti, sonra başını yavaşça kaldırdı. Göz göze geldikleri an, ikisinin de dünyası kısa bir süreliğine durdu sanki.
Poyraz, biraz mahcup ama samimi bir ifadeyle devam etti:
- Kırmızı boyanızdan ödünç alabilir miyim? Sanki benimkinin tonu yeterince canlı değil.
Yasemin, önce gülümsedi, sonra fırçasını palet kenarına bırakıp küçük kavanozu uzattı. Parmakları kavanoza değdiğinde, Poyraz'ın parmakları de fark etmeden dokundu ona. O küçücük temas, ikisinin kalbine aynı anda sıcak bir titreşim gönderdi.
- Buyurun, dedi Yasemin hafif bir sesle.
Poyraz kavanozu alırken gözlerini ondan ayıramadı.
- Teşekkür ederim. Bu renk, resminizin ruhuna çok yakışıyor, diye ekledi istemsizce.
Yasemin şaşırmış, aynı zamanda utanmıştı. Normalde yabancılarla konuşurken bu kadar çekingen hisseden bir kadın değildi. Ama Poyraz'ın sesinde, bakışlarında farklı bir şey vardı...