Cihangir, gözlerini açmadan mırıldandı.
"Uyanık mısın?"
Duru irkildi. "Evet."
"Biraz daha kal," dedi, sesi yorgun ama yumuşaktı. "Sadece birkaç dakika."
Sonra yavaşça doğruldu, gözleri yastıklara gömülmüş Duru'ya kaydı. Derin bir nefes aldı. "Bence biraz daha uyumamız gerek."
"Öyle mi?" dedi Duru.
İkisi de hafifçe gülümsedi, ama gülümsemelerini birbirlerinden gizlemeye çalıştılar. Cihangir mırıldanarak onayladı, sonra yeniden uzandı. Bu defa yüzüstü dönüp başını Duru'nun boynuna yasladı, kollarıyla sıkıca sardı.
Duru'nun elleri istemsizce onun saçlarına gitti. Parmakları arasındaki yumuşaklığı hissederken kalbinin ritmi hızlandı. Kendi şaşkınlığına rağmen saçlarıyla oynamaya devam etti. O an odada konuşulan hiçbir kelime yoktu.
Cihangir'in yüzü boynuna yaslanmışken Duru nefesini tutuyordu. Kalbi öylesine hızlı atıyordu ki bunun duyulmasından korktu. Ellerini saçlarından çekmek istedi ama yapamadı; parmakları kendi iradesi dışında onun saçlarında dolanmaya devam etti.
Cihangir, gözlerini kapalı tutarak fısıldadı. "Böyle kalabiliriz."
Duru'nun boğazı düğümlendi. İçinden, bu sadece bir an mı, yoksa bir başlangıç mı, diye geçti. Dudaklarını araladı ama hiçbir şey söyleyemedi. Sonra Tanrıya dua etti: "Lütfen gerçek olsun, Cihangir'i alma benden"
Türk Mafya Lideri Harun Cihan Aktan ile,
Türkiye Cumhuriyeti Savcısı Firuze Aldinç...
Bir aile meselesi ile yolları kesişen bu iki insanın hikayesi,
CİHAN MAVİSİ.