Tutku Meyvesi | Taşıyıcı Anne Serisi 1 ღBİTTİღ
  • Reads 3,312,111
  • Votes 108,509
  • Parts 87
  • Reads 3,312,111
  • Votes 108,509
  • Parts 87
Complete, First published May 19, 2015
Mature
Masanın üzerindeki ellerini birbirine kenetleyerek söze girdi Yağız. "Şunu iyi bilmek istiyorum o yüzden dürüstçe cevap ver, babanın iyileşmesi için her şeyi yapar mısın?" Her şeyden kastını açıklamak için aceleci davranmayacaktı. Önce yeterli yanıtı almalıydı.

"Nasıl bir soru bu? Elimden gelen her şeyi yaparım elbette."

İkaz eden bir ses tonuyla "İyi düşün." diye yineledi Yağız. Aradığı kızın bu olduğuna emin olmak ister gibiydi.

"Ne bu, tuzak soru mu? Bu soruya doğru cevap veren sınavdan geçiyor mu?"

Keyifle güldü adam. Onun bu hazırcevap, umursamaz ve dürüst hâlleri nedense cezbediyordu Yağız'ı. "Bilmek istediğim şu, ne kadar ileri gidebilirsin?"

"Onun için ölebilirim, oldu mu? Yani bunun işe yarayacağını bilseydim yapardım, emin olun. Böylece size ihtiyacım kalmamış olurdu."

Bu yeterince ikna edici bir yanıttı onun için. Günlerdir aklında dönüp duran teklifi yapmakta daha fazla gecikmek istemedi. Alacağı her türlü tepkiye hazırlıklıydı. Tüm cesaretiyle o soruyu sordu. "Peki, babanı kurtarmak için bebeğime taşıyıcı annelik yapar mıydın?"


Kapak Tasarımı: @veyl02

TUTKU MEYVESİ | 7.11.2010
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Tutku Meyvesi | Taşıyıcı Anne Serisi 1 ღBİTTİღ to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
Palmira'nın Direnişi (+18) by alisaryen
32 parts Ongoing Mature
Göğsümün içinde önüne damarlarımda dolanan kanlardan bariyer koymayı beceremediğim devasa bir ağrı yükseliyor. Kanımın kaynadığını hissediyorum, yağmura benzeyen gözlerimin öfkeyle parladığını... Titreyen ellerimde ölüm kokan kan izleri var, mezarlığın topraklarını içinde biriktirdiğim tırnaklarımı onun boğazına geçirmek istiyorum, sonra öpmek. Onu öldürürken sevmek, nefretimle boğarken kalbine nefes olmak istiyorum. Bulutlar hüznünü uzun saçlarıma bırakmak ister gibi hıçkırarak ağlamaya başlıyor, tanrının çatık kaşları gökyüzünün ortasında parlak bir ışık olarak kendini gösteriyor. Ağlıyorum, yağmur saklıyor. Bağırıyorum, gök gürlüyor. Karanlığa sığınmak istiyorum, şimşek çakıyor. Şehrin semâsı yalnızca bir günde ruh hâlimin etrafında şekilleniyor. Beni sevmesi için maskeler taktığım adam, maskemin iplerini gözünü kırpmadan çözüyor. Beni sevmesi için karanlık ruhuma iyilik kuşandığım adam, yüzüme bir ayna tutuyor. Aynada gördüğüm kişiden nefret ediyorum, bütün ışıkları avucumun içine hapsetmek ve bir daha kayıp ruhumla bakışmamak istiyorum. Nasıl ki aramızdaki bağ sokağın kuytu köşelerinde değil, bizzat benim zihnimin içinde dolanan şeytanlar tarafından koparıldıysa alt ve üst bacağımı birbirine bağlayan ipler de bir anda kopuyor, zangır zangır titriyorum. Gökyüzü nefretini kusmaya devam ediyor, yıldızların hayran olduğu adam beni burada istemiyor diye onlar da sırtımdan itmeye başlıyor. Parmak izleri tenimde, sesler kulağımda kalıyor. *** Zannederler ki direniş için taş ve sopa gerekir; kin ve nefret, eli silah tutan adamlar, küfürler ve bağırışlar, kan, acı, gözyaşı... Oysa direniş yalnızca bir düşüncedir. Zihninde başlayan ve zihninden kurtulduğunda Azrail'e sığınan çaresiz, zararsız, küçük bir düşünce.
KÜÇÜK GELİN by Mavili_Yazarr41
7 parts Ongoing Mature
'KÜFÜR VE YETİŞKİN UNSUR İÇERİR!' Genç kız titreyen ve terleyen ellerini üstündeki gelinliğin eteğine sürdü. Lakin sürdükçe daha beter oluyordu sanki. Kalbi göğsünden çıkıp fırlayacakmış gibi atıyor ve ağzı dili kuruyordu. Yirmi altısında olan adama nasıl kadınlık yapacaktı bu on yedilik hali ile? Tüm yalvarmaları, yakarmaları hiçbir işe yaramamıştı yazık ki. Evlenmesi için yaşı büyütülmüş ve şimdi de evli idi genç kız. Hem de kasabanın köklü ve zengin ailesi olan Karaman'lıların en büyük oğlu Karan Karaman'la evlenmişti. Kapı açılınca bu sefer kalbi ağzında atıyordu sanki. Bu gece her şey değişecek ve Leyla artık eskisi gibi olmayacaktı. Derhal ayağa kalktı ve yanında duran adamın ayakkabılarına dikti gözlerini. Katiyen başka yere bakamazdı, korkuyordu çünkü. "Kaldır başını hele hatun." diyen güçlü sesi işitince titremesi arttı genç kızın. Lakin Leyla kaldırmadı başını ve ağlamaya başladı. Karan şaşırdı bu eyleme. Bu hatun niçin ağlıyordu ki? "Ne oldu niçin ağlıyorsun?" Hıçkırıklara boğulan Leyla cevap veremedi kocası olacak adama. Karan ise giderek sinirlenmeye başlıyordu. Nesi vardı bu kızın böyle? "Cevap versene hatun, neyin var ne oldu?" Leyla karşısında duran adamın yavaştan sinirlendiğini tahmin ediyor ve korkusu giderek artıyordu. "Be..." dedi hıçkırıklarının arasından. "Ben... İstemiyorum." dedi ve bir cesaret kafasını kaldırıp adama baktı. Adamın yüzü o kadar sert ve bir o kadar kusursuzdu ki, Leyla istemsiz yutkundu. Böylesini ilk defa görüyordu yalan değildi. "İstemiyor musun?" diye sordu Karan. Ürkek hatunu korkutmuşlardı belli ki. İstemiyorsa dokunmazdı elbette bu gece. Lakin hep dokunmayacağı anlamına gelmiyordu. "Ben zorla evlendirildim. Yaşımı büyütüp nikahı öyle kıydılar. Ben on yedi yaşındayım. Yalvarırım dokunma bana." ***
GECENİN İZİ by hisssizyazar
37 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 9
İMDADIM cover
Hare | Anzer Balı  cover
YAKAMOZ  cover
Palmira'nın Direnişi (+18) cover
KÜÇÜK GELİN cover
AFİTAP cover
GECENİN İZİ cover
HRİDAYEŞ (+18) cover
AMARİS cover

İMDADIM

55 parts Ongoing

Ben Dilda Mardinin en büyük aşiretin kızı Amed ağanın torunu Dijwar kalkanın kızıyım. Babasının işkenceleriyle dedesinin hor görüşleriyle büyüyen Dildan Kalkan. ... Baran Temizer koca Mardinin korktuğu konuşurken başını yere eğdiği yolda karşılaşan insanların yolunu değiştirdiği sert ifadesinden ödünç vermeyen acımasız merhamet duygusu olmayan insanların zalim dediği Baran ağa. Elini serçe masaya vurdu. "Ne demek berdel olur topunu siktiğimin piçi benim kardeşimi kaçırıyor ölüm karar verilmesi gerekirken ne demek berdel!" "Karar verilmiştir." Duygularıyla yere yığılan dilda kafasını eleri arasında aldı nasıl berdel olurdu hayalleri vardı önce babasından kurtulacak sonra okuyup avukat olucaktı nasıl yapardı nasıl Mardinin en zalim ağasıyla evlenirdi. Baran ve Dilda 🖤 (Kurgu; yetişkin içerik bulundurur.)