Roma'nın görkemi... ve kanla beslenen karanlığı.
Bir zamanlar imparatorluğun en seçkin ailelerinden birinin kızı olan Aurelia Varro, babasının haksız yere idam edilmesiyle her şeyini kaybetti. Büyükbabası oğlunu devlete feda etti, annesi kocasının ölümünü hiçe sayıp imparatorla evlendi, kardeşi Roma'nın soğuk saflarında yerini aldı. Küçük kız kardeşi ise kirli sokaklara sürüldü.
Aurelia ise zincirlere vuruldu.
Soyluluk unvanı elinden alındı, Roma'nın en kanlı sahnesine, arenaya atıldı.
Artık o halkın eğlencesi için savaşan bir köleydi.
Ama her darbesinde yalnızca hayatta kalmak için değil, çalınan onurunu ve ailesinin intikamını almak için savaştı.
Ve bir gün, kader onu Roma'nın en tehlikeli sırrıyla yüzleştirdi:
İmparatorun oğlu Lucius'un yasak aşkı.
Bir köle ile tahtın varisi...
Bir annenin ihaneti ile bir kızın yeminleri...
Roma'nın mermer saraylarında ve kanlı arenalarında yazılacak bir destan.
Aurelia'nın hikâyesi, özgürlük için atılan bir çığlık,
ihanetin gölgesinde filizlenen bir aşk,
ve Roma'ya meydan okuyan bir kadının efsanesi.
Benim adım Kader Seçkin, Adımı ananem koymuş istenmeyen bir kadının istenmeyen kızıyım.
Hayatımın yirmi yılını varlığımı sorgulayarak geçirdim.
Size adım gibi beni bekleyen kaderimden bahsedeceğim yaşadığım her şey hatta içinde olduğumuz bu dünya gizli kalmalı.
Kaderimdeki kişi olup kaosu engelleyemeden öldüysem dünyayı bekleyen kaos kaçınılmaz.
Şayet yaşıyorsam gizlen benim seni kurtarmaya geleceğim güne kadar.
Unutma! Bu benim olduğu kadar seninde Kaderin.