2014.
Sınır hattı, savaşın en karanlık yüzünü saklamadan açtığı bir yıl.
Kaya Demir, yirmi dört yaşında bir komutan. Disipliniyle, sert bakışlarıyla, omuzlarına yüklenen ağırlıkla dimdik duran bir asker.
Ayşe Arslan, on dokuz yaşında bir hemşire. Şehrin sıcak sokaklarından ayrılıp, kan kokan çadırlara adım atan bir genç kadın.
Biri emir vermeyi öğrenmiş, diğeri yaraları sarmayı. Ama savaş, ikisine de aynı şeyi öğretmek üzereydi: bir yüreğin başka bir yürekte nasıl çırpındığını.
Yaralı askerler, kanlı geceler, gözyaşına bulanmış umutlar... Her çatışmada büyüyen bir bağ.
Ve bir aşk... savaşın ortasında bile filizlenen, toprağa kan düşse de yeşeren.
Bu kitap, kahramanlığın, kaybın ve aşkın hikâyesidir.
Ve belki de bazı vedalar, en gürültülü patlamalardan daha çok yaralar...
Adınla kaldım. Çünkü...
(Tamamlandı)
26 yıl önce karışan hayatlar.
Ailesinin göz bebeği Naz ve ailesini kabul etmeyen Almiranın hikayesi.
Arslan'ların prenses kızı Naz aslında Biolojik kızları değilse neler olur?
Peki güçlü savcı Naz Arslan bu gerçeği kabul edecek mi?
Almiranın yıllar önce öğrendiği gerçek ortaya çıkmışdır.
Peki şimdi iki genç kız ne yapacak?
Naz canından çok sevdiği abilerinden ayrıla bilecek mi?
Böyle bir şeyi bu iki aileye kim yapmış ola bilir ki?
Tesadüf mü yoksa intikam oyunu mu?