Kayra - sessizliğe sığınmış bir boksör.
Yumruklarıyla konuşur, duygularını bastırır, hayatı gri tonlarında yaşar.
Utku - dansla nefes alan bir genç.
Her adımıyla dünyayı renklendirir, kalbini gizlemeyi bilmez, müziğin peşinden gider.
İkisi, aynı binanın iki farklı tarafında yaşıyor:
Bir yanda boks salonunun soğuk duvarları, diğer yanda dans stüdyosunun sıcak ışıkları.
Ama bir gün, o duvar - sadece beton değil, bir kalp duvarı da çatlamaya başlıyor.
Kayra'nın yumruk ritimleriyle, Utku'nun dans ritimleri birbirine karıştığında
ikisi de fark ediyor ki, bazen düşman sandığın kişi,
seni en çok anlayan insan olabilir.
Bu, ağır ritimlerin ve yumuşak adımların, öfke ile müziğin,
yaralarla sevginin hikayesi.
"Bazı kalpler bile vururken müzik çıkarır."
Biri uyandığında hayatından beş yıl gitmişti.
Diğeri ise eşini kaybetmişti. Ona karşı bir yabancı olmaktan daha fazlasıydı. Ondan nefret ediyordu. Eşini tekrar kendine aşık edebilecek miydi?