Tutku 16 yaşında uyumsuz bir melektir. Küçüklüğü uyumsuzlar ve melekler arasında ki savaşı dinleyerek geçirmiştir. Şimdi ise onlardan biri olduğu için mutlu. Aslın da uyumsuz olmanın ne kadar güzel olduğunu fark etti. 9 yaşından beri araştırdığı bir uyumsuz var : Aziz Gece. En çok ilgisini çeken o çünkü bir faniye aşık oluyor. O fani için sürekli dünyalar arası geçiti kullanıyor. Sırf onu görebilmek için. Sonun da ikisi de yakalanıyor ve en yakıcı hücrelere atılıyorlar. En kötüsü birbirlerinden ayrılar.hem de cehennemin dibin de ! Yargılanma günü geldiğin de Gece bir Aziz ve uyumsuz olduğu için kaçmayı başarıyor. Fakat Güneş'i kurtaramıyor. Güneş çok kötü birine dönüşüyor ve Karanlıklar Ülkesi'ne gönderiliyor. Güneş öfkeleniyor ve Aziz Gece'yi lanetliyor : eğer başkasını sevmeye başlarsan ben tekrar ortaya çıkacağım senin yaptığın gibi o faninin bedenini ve zihnini bir köprü haline getireceğim, uradan kaçacağım ve o fani yok olacak, sen de sonsuzluktan paayını alacaksın ! Sonsuza kadar sevgiden yoksun kalacaksın ! Ben unutma aşkım ! Beni unutma. Aziz Gece bu lanetten haberdardı, asırlarca kimseyi sevmedi. Taa ki.. Tutku gelinceye kadar ! Asırlarca sırf zarar görmesin diye kimseyi sevmedi. Hep soğuk oldu, acımasız oldu, karanlık oldu. Şimdiyse eskisi gibi birine dönüşüyor. Yavaş yavaş eskisine dönüyor. Buzların erimesi uzun sürebilir fakat onu eritecek bir Tutku'su var. He bi de öte yandan yakıp ızgara edicek bi Güneş'i. Dayanabilirse tabii... Kovulmuş, karanlık, uyumsuz, yarı fani ve aşk. İmkansızların hikayesi.