İki aşiret, iki dünya, iki ateş... Yıllarca süren kin, bir "barış düğünüyle" sona erecekti. Ama bu düğün, ne sıradan bir düğündü ne de sıradan bir gelin... Dila Aras, doğduğu toprakların gururu, sertliğiyle tanınan bir kadındı. Aşireti için berdeli kabul ettiğinde, kimse onun bu kararı teslimiyet sanmadı - çünkü Dila hiçbir zaman eğilmedi. O, kaderini bile dize getirecek kadar güçlüydü. Baran Miran, hem korkulan hem saygı duyulan bir ağa. Dila ile aynı sofraya oturduğu gün, güç dengeleri değişti. Ve o günden sonra, topraklar artık yalnızca kanla değil, bir kadının aklıyla da yönetilecekti. Ancak geçmişin gölgesi yakındaydı. Baran'ın eski sevgilisi Elvan, bu "kara düğün"ün huzurunu bozmak için geri döndüğünde, Dila artık sadece bir gelin değil, bir lider olarak ayağa kalkacaktı. Ve bir gece, herkesin içinde mehir olarak istediği tek şeyle tarihe geçti: > "Baran Ağa'nın silahını... ve atı Yelhan'ı isterim." O anda herkes anladı: Bu kadın, artık kimsenin karısı değil; bir soyun sesi, bir halkın gücüydü.All Rights Reserved
1 part