Story cover for DEM by nazslog
DEM
  • WpView
    Reads 16
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 2
  • WpView
    Reads 16
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 2
Ongoing, First published Oct 12
Bir ehliyet meselesi;;
Aşkın sizi nerede nasıl bulacağı asla belli değil. Kul kaderini kendi yazsa da, nasibin önüne geçilmezmiş.

Asel Duru Açar-Tolga Çakırcı
All Rights Reserved
Sign up to add DEM to your library and receive updates
or
#795araba
Content Guidelines
You may also like
KIRMIZI ŞARAP  by 8ruzgar11
11 parts Ongoing
''Önüne baksana be! Kör müsün?'' diye cırladığımda kaşlarını çatıp, ''Asıl siz önünüze bakın! Çarpan sizsiniz.'' deyip bavulunu yerden aldı. ''Sen önüne bakmadığın için eşyalarım yere düştü! Bak eşyalarım diyorum! Çoğul eki var!'' sözlerimle eşyalarıma umursamazca bakıp omuz silkti. ''Benim sorunum değil. Kalitesiz mal alırsanız böyle olur.'' demesiyle çıldıracaktım neredeyse. ''Bunları toplamama yardım edeceksin!'' dedim öfkeyle. ''Hayır, bu beni ilgilendirmez.'' ''Edeceksin!'' ''Etmeyeceğim.'' ''Bal gibi de edeceksin!'' ''Etmeyeceğim. Hatta bakın şimdi gidiyorum.'' İleri atılıp onun bavulunu sert bir şekilde yere attım. İçindeki eşyalar dökülmeyecekse bile zarar görsün istedim. ''Ne yaptın manyak!'' derken üzerime atlayacakmış gibi bakıyordu. Bende onu umursamadan eşyalarımı bavula yerleştirmeye başladım. Tarağımı alacakken elimin üzerinde bir el hissettim. Başımı çevirdiğimde bana manyak diyen adamla göz göze geldik. Bir süre ikimizde birbirimize bir şey demedik, diyemedik. Uzaktan bakınca, o sinirle fark edememiştim ama şimdi yakından bakınca anlıyordum ki, gözlerindeki kehribar ile ela karışımı çok güzeldi. Garip bir etkisi vardı gözlerinin. Baktıkça daha fazla bakmak istiyordu insan, sanki gözlerinde bir sır saklıymış gibi. si Bakışlarını üzerimden çekmeden parmağını yavaşça tarağıma uzattı. Eli istemsizce elime değdi. Elektrik çarpmış gibi hızla elimi çektim. Tarağımı bana verdiğinde ona, ''Bal gibi de yardım ettin.'' bakışı attım. Göz devirmekle yetindi. Ardından beraber dağılan eşyalarımı topladık. Bavulumun fermuarını kapattığımda, kehribar gözler bir kez bile bana değmeden gitti. ~Onlar için her şey böyle başladı.
Hayır Diyebilme Sanatı  by _Lucretius_
36 parts Complete
Müthiş Psikoloji tarafından yazılmıştır Gerçekten "özgür" müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu? Kaybetmekten korktuğunuz insanlar yok mu? Değişmeye ne kadar açıksınız? En azından yumurtayı nasıl yemekten hoşlandığınızı düşünün. İlle de rafadan mı? Yoksa "Bugünlük de böyle olsun, ne fark eder ki?" dediğiniz olur mu? Önemsiz gibi görünen bu küçücük ayrıntıların mücadelesi içinde silinip gider sizi siz yapan sınırlarınız. Çünkü "özgürlük" sandığınız gibi "sınırsız" olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir. Diğer bir deyişle, hayır diyebildiğiniz ölçüde, özgürlük alanınıza sahip çıkarsınız. Hayır Diyebilme Sanatı sınırlarınızı doğru çizerek, kendinize geniş bir özgürlük ve özgüven alanı yaratmanın incelikleriyle dolu, duyarlı bir rehber...
Gökçe •Gerçek ailem• by sAdEce22o
37 parts Ongoing
Bazı yaralar kanamaz... ama hiç kapanmaz. Gökçe'nin hikâyesi de tam olarak böyle bir yara. Küçük yaşta ailesi tarafından terk edilen, hayatta kalmak için savaşan bir kız çocuğu... Yıllar sonra hemşire olup kendi ayakları üzerinde duran, acılarını kimseye göstermeyen bir kadın. Ve bir gün - her şeyini verdiği adamı, Cihangir'i toprağa veriyor. Geride sadece bir mezar, bir anı defteri ve karnında büyüyen bir mucize kalıyor. Yalnızlığa, korkuya, geçmişine rağmen hayatta kalmaya çalışan Gökçe, bir DNA testiyle tüm geçmişini altüst edecek bir gerçekle yüzleşir: Kaybolduğu yıllar önce onu aramaktan hiç vazgeçmeyen bir ailesi vardır. ağabeyleri, onu hâlâ "kardeşim" diye saracak kadar seven bir adam... Ve geçmişin sessizliği, yeniden yankılanır. Ama her şey bu kadar basit değildir. Gökçe, yıllardır içinde bastırdığı öfke ile yeni bulduğu aidiyet arasında sıkışır. Bir yanda onu yalnızlıktan kurtarmak isteyen Atlas, diğer yanda, hiç tanımadığı ama kanından olan bir aile. Gökçe artık sadece geçmişiyle değil, geleceğiyle de yüzleşmek zorunda. Çünkü artık yalnız değildir. Karnındaki küçük kalp, ona yeniden yaşamayı öğretmektedir. "Kayıp Kökler", kaybedilen aileyi, bulunamayan sevgiyi ve bir annenin ayakta kalma mücadelesini anlatan sarsıcı bir hikâye. Yalnızlıkla baş etmeyi, affetmeyi ve yeniden sevilmeyi öğrenen bir kadının hikâyesi...
You may also like
Slide 1 of 10
Gölge Ağıtı cover
PARANORMAL OLAYLARIN İZİNDE cover
KIRMIZI ŞARAP  cover
Hayır Diyebilme Sanatı  cover
Gökçe •Gerçek ailem• cover
ZAMAN KIRILMASI cover
KANLI AŞK//TEXTİNG cover
KİRAZ ÇİÇEĞİ MAHALLESİ cover
Geçmişin izi cover
Kırık Zamanlar:Geçidin Ardında  cover

Gölge Ağıtı

5 parts Ongoing

"Bazı şehirler unutmaz. Bazı yaralar geçmez. Ve bazı sessizlikler, sandığından çok daha gürültülüdür." Ayzem uzun zamandır alıştığını sandığı hayatının duvarları arasında sessizce yürüyordu. Babasının bıraktığı karanlık mirastan kaçtığını sanarken, aslında hep peşinden sürüklüyordu. Bu şehir, onun gibi unutmayanlarla doluydu. Unutulmuş sokaklarda yankılanan eski adımlar, silinmemiş izler, kapanmamış hesaplar vardı. Ve geceler... Geceler hep başka türlü konuşurdu. Bir yabancının bakışı bazen bir kapıyı aralar. Bazen bir ses, geçmişin zincirini kırar. Ve bazen en büyük savaş, insanın kendi içinde başlar. İhanet, kayıp, kan... Ama en çok sessizlik. Her adımı karanlığa daha çok yaklaştırırken, kimse Ayzem'e şu soruyu sormuyordu: "Kimi kurtarmaya çalışıyorsun? Başkalarını mı, yoksa kendini mi?" Bu şehir, artık sessiz kalmayacak. Ve bazı borçlar... Kanla ödenir.