Story cover for DÊRMAN'Î DÎLE MÎN  by assaSll
DÊRMAN'Î DÎLE MÎN
  • WpView
    Reads 1,342
  • WpVote
    Votes 121
  • WpPart
    Parts 4
  • WpView
    Reads 1,342
  • WpVote
    Votes 121
  • WpPart
    Parts 4
Ongoing, First published Oct 18
Mature
1 new part
İnsta: assa.sll0

Yaşamın Ahengi Kitabımın Yan Karakterleri
Olan "Cihan & Hawin" için yazılan kurgudur.




Queenler sözünü tutar, 
diyerekten Hawin & Cihan çiftimin kitabını yazmaya başladım. 

Hayden başlayalım.

~|~

Bir gece ansızın bakışan gözler, sonsuzluğa mı uçar? 
Peki ya; sonsuzluğun olmadığı bu diyarda, ölümsüz sevdalar mı doğar?

Aşk geçicidir,
Sevda yorucu...

Lakin yürek tutuldumu, elden bir şey gelmez. Onların hikayesi uzundu... Hem uzun hem yorucu... İkiside sevdanın yükünü kaldıramayacak kadar güçsüzdü... 

Amma ve lakin birlikte yenemeyecekleri bir güçte yoktu. 



~|'

Kurgunun ilerleyen zamanlarında yetişkin & Psikolojik içerik olacaktır. 

Lütfen uyarıyı dikkate alınarak okuyunuz .
All Rights Reserved
Sign up to add DÊRMAN'Î DÎLE MÎN to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
ŞEHİRDEKİ YABANCI by cokkonusanpapatya
6 parts Ongoing
"Geçmiş bu kadar önemli mi?" diye sordum. Ona Demir'i sevmediğimi söyleyerek yalan söylemek istemedim. Ama ona zamanında Demir'i çok sevdiğimi de söylemek istemedim. Behram beni anladı zaten. Bunu yüzünde oluşan acı tebessümden anladım. "Önemli olan şu an kimin yanında olduğum değil mi?" dedim. "Önemli olan" diyerek hafifçe kalbime dokundum. "Şu an kalbimi de aklımı da kimin meşgul ettiği değil mi?" Yüzündeki acı dolu tebessüm yok olduğunda rahat bir nefes aldım. Acı çekmesini istemiyordum. "Gerçekten mi?" diyerek doğrulduğunda neredeyse ayakkabılarımız birbirine değecek kadar yakın olduğumuz için dengemi kaybettim. Onun üst bedeni arabaya yaslı olduğu için bu kadar yakın olabileceğimizi hiç düşünmemiştim. Sendelediğim için refleksle belimi tuttu ve beni kendine doğru çekti. Göğsüyle burun buruna gelirken kesik bir nefes aldım. Behram bana ilk defa dokunuyordu. İlk temasımızdı. Bu o kadar ani olmuştu ki gözlerim iri iri olmuş, dudaklarım aralanmıştı. Ellerimin ikisi de kalın kollarına tutunmuştu. Belimin üzerindeki büyük elinin dokunduğu yerlerin karıncalandığını hissederken yay gibi gerildim. Göbeğimi içime çekerek nefesimi tuttum. Şortun açık bıraktığı çıplak bacaklarım pantolonla sarılı olan bacaklarına yapışmıştı. Nefes alışverişlerim hızlı mıydı yoksa kesik kesik miydi bundan bile emin olamıyordum. İçinde bulunduğum yakınlık tamamen aklımı uçurmuştu. Ardı ardına kaç kere yutkunduğumu bilmiyordum bile. * "Ben senin şehrine gelen yabancıyım Mâhpeyker. O muhteşem hikâyeyi de seninle yazmaya meyilliyim."
K.Ö.Z  [✔️] by muhayyell_
35 parts Complete
Antep'in ihtişamlı konaklarından birinde, aşk acısını sır gibi saklayan Üsteğmen Zeyd ve sevdiği adamı ölmeden yüreğindeki mezara gömen Katre'nin hikayesi... KÖZ; Sırrını gel sen çöz... Alıntı; Sanki bir filmin içinde gibiydim tam şu anda. Ağır çekimde kafamı Ömer'in baktığı yere çevirdiğimde yüreğime bir kor düştü. Elim göğsüme giderken, endişeyle yutkundum. Bedenimdeki bütün kan akışı hızlandığında bunun gerçek olmadığına inanmak istedim. Hiçbir gerçeği bu denli hayal olarak dilemediğime yemin edebilirdim. Zeyd... Evlendiğim adamın kardeşi, yüreğimi enkaza çeviren, kazıya kazıya içimden atmak için aylarımı zindan ettiğim Zeyd miydi? Başıma saplanan ağrılar dünyamı döndürürken tutunacak bir dal aradım. Kocam kardeşine sıkı sıkıya sarılırken yanında solan beni görmüyordu. Arkamdaki sandalyeye aniden oturduğumda Ömer'in ve... Onun dikkatini çekmiştim. "Katre! İyi misin?" diyen Ömer endişeyle yüzümü avuçladığında ona bakmak için kalkan gözlerim yanındaki adamın, Zeyd'in keskin bakışlarıyla kesişti. Göz bebeklerim titrerken onun bakışlarında yalnızca soğukluk vardı. Buz gibi... Donuk ve hiçbir kaygı barındırmayan gözleri abisinin ve benim üzerimde gelip gidiyordu. İnsan biraz olsun endişelenmez miydi? Benim tanıdığım Zeyd, bu muydu? Bayılmak üzere olan bir kadına şefkatten yoksun bakışlar atan bir adam mıydı o? Anlamsız sessizliği Zeyd'in bozmasını beklemediğimden, konuşmasıyla yeniden ona bakmıştım. "Allah mübarek etsin..." derken gözlerine tırmanan harelerim mahçup bir ifadeye bürünürken zoraki çıkan son kelimesi bütün gerçekleri bir tokat gibi yüzümüze çarpmıştı. "Yenge." ~ (Çalıntı, kopyalanma ve kurgunun başka şahıslar tarafından yazılması hâlinde gerekli işlemler yapılacaktır. Antalya'nın ünlü avukatlarından biri öz amcamdır. Bilginize...) Tüm hakları K
FEVERAN by TaliaLidya
30 parts Ongoing
Bazı aşklar secdeye kapanır, bazı günahlar susarak ödenir. Mihran Uluöz, geçmişini unutmaya çalışırken, onu hatırlatacak bir adamla karşılaştı: Uluğ Mirza Köksoy. Kuzeninin ölümünü aydınlatmak için Türkiye'ye dönen Uluğ, sıradan bir cinayetin ardında yatan dehşeti ararken, geçmişiyle hesaplaşmak zorunda kalacağını bilmiyordu. Bir adam öldü. Bir kadın sustu. Bir aşk doğdu, ama doğduğu gün ölmeye mahkûmdu. Mihran, bir gecenin karanlığında kaybettiği hafızasıyla savaşırken, Uluğ ona hem işkence eden hem de onu hayatta tutan tek kişiydi. Her şeyin sonunda, herkesin kefaretini ödediği bir mihrap vardı. Bazıları oraya kanla geldi. Bazıları sessizlikle. Bazıları da yalnızca aşkıyla... Bu kitap, affetmenin ve cezalandırmanın birbirine karıştığı, aşkın bile bazen bir günah sayıldığı karanlık bir yolculuğun hikâyesi. Ve bu yolculukta, herkes ölüyor. Ama bazı aşklar, ölmeye razı oluyor. 》》》》》》》 "Söyle sevgilim, utanma uğruna savaşırken nasıl bana ihanet ettiğini anlat?" Yüzünde yenilgiyi kabul etmiş bir hüzün vardı. Yaşlarım dinmiyor, bu içimdeki acı bitmiyordu. Utanç duygusu tüm benliğimi ele geçirmişti. "Anlatamam... Çünkü hangi kelimeyle başlasam, seni kandırmış gibi hissederim canımın içi. Sessizliğim bile sana ihanettir artık. Ve senden önce kendimi kurtarmam gerekti sandım. Ama seni yakarak geçtim o yangından." CİNAYET! GÜÇ GÖSTERİLERİ! GEÇMİŞİN ACI İZLERİ! USLANMAZ DUYGULAR!
Karanlığın Tutsağı +18 by lyrdaas
44 parts Ongoing
"Benden kaçabilirsin sanıyorsun, ama adımların nereye giderse gitsin, gölgen yine bana ait. Adını bile fısıldamadan yaşayamam; sen, kendini unutsan bile bende kalacaksın." Alpay Aras Demirkıran "Onun karanlığında boğulmakla, onsuz yaşayamamak arasında kaldım... ve galiba ikincisi daha korkutucu." Simay Altan Gazeteci olan Simay, kimsenin cesaret edip eline alamadığı dosya üzerinde çalışmaya başlar. Bu dosya, kimsenin dokunmaya cesaret edemediği mafya patronu Alpay Aras Demirkıran'ın dosyasıdır. Bunun hayatındaki en büyük haber olacağını sanıyordu. Oysa bu, hayatını geri dönüşsüz bir şekilde çalacak adamla tanışmasının başlangıcıydı. Sigara dumanı, yağmur kokusu ve tehlikenin çekici yüzü... Simay, her adımda daha çok karanlığa çekiliyordu. Ve bazen, en büyük hata; gerçeği ararken, onu koruyacak olanın aynı zamanda seni mahvedecek kişi olmasıydı. -Kesit- "Sana olan bu his," diye başladı, parmakları kucağındaki tenimi okşarken. "Bu, sadece bir aşk değil. Bu, benim varoluşumun tek nedeni. Sen, benim son sığınağım, ilk ve tek zaafımsın." Aras... Bu adam... O, bir mafyaydı. Kanlı elleri, karanlık sırları ve tüm dünyayı yönetme gücü vardı. Ama bana baktığında, o kehribar gözlerde gördüğüm şey... o, dünyanın en büyük zayıflığıydı. Ve o zayıflık, bendim. ​Bana "zaafım" demesi... Bu, bir milyon dolarlık mücevherden daha değerliydi. Onun laneti bendim... Eğer ben onun ilk ve tek zaafıysam, oda benim son ve tek sığınağımdı Ve biliyordum ki, bir gün o zaafı için dünyayı yakarsa, ben o alevlerin içinde gülümseyerek yanacaktım. Not:Bu kitapta bol bol smut içerik olacak yani +18 sahneler, argo kelime küfür vb. şeyler ön planda. Rahatsız olanlar okumasın lütfen.
GÜN DOĞUMU SERİSİ☆YILDIZ DÖKÜMÜ☆ by GozdeAltay94
72 parts Complete
Aşka inanmayan genç liseli bir kız. Dağılan bir aile. Ve yeniden evlenen bir baba. Değişik bir kız kardeş. Ailenin çözülemeyen sırları. Ve yeni bir okul, okulun göz bebeği genç ve karizmatik bir erkek. Geçmişten gelen çocukluk arkadaşı. Büyüleyici ve sır kokulu gözbebeğine aşık olmak, O'nun için oldukça zordu. Ama imkansız olan ne varsa o an oldu. Tek bir bakış, kelimelerin büyüsü delip geçmişti kalbini. Hüzün kokuyordu genç adam. Sırları vardı, bilirdi. Ama gelin gibi süzülen ve altın saçaklarını toplayan Kız Kulesi, genç kızın aşkının en büyük şahidiydi. Çekici erkek çalmıştı kalbini, kırılacağını bile bile teslim etti kendini. Aşk mahkum oldu gözbebeklerde, iki genç selamlıyordu Kız Kulesini mavi kokulu kentte. Kız Kulesi yeni bir efsaneyi kucaklıyordu, kıvrak bir tebessümle. Ve genç kızın söz yaşları dökülüyordu. Hıçkırık düğümledi boğazını ve çikolata kokusu yayıldı. Sızlıyordu can evi, ailenin ve genç adamın sırları öldürüyordu minik kalbini. O sırada geldi çikolata kokusu, döndürdü başını ve fısıldadı aşkını. Perde gibi kapanan geçmiş, sahneye çıkmaya hazırdı. Gülümsüyordu çocukluk anıları. *** Kız Kulesinin tepesinde Güneş'in bulutlara meydan okurcasına yavaş yavaş yükseldiğini gördüm. Kuleyi aydınlatan ışıklar sönmüştü ve gün ışıklarıyla parlıyordu Kız Kulesi. Büyüleyiciydi. Denizde oynaşan ışık kürecikleri gözlerimi okşuyordu. "Gün doğumu" diye fısıldadım. Elinin sıcaklığı bedenimin sıcaklığına karışmıştı. Tenime değen teni yakıyordu değdiği yerleri. Dizginleyemiyordum kalbimi, şahlanmıştı kalbimin kanatlarının sesi. Ve dudaklarını kulağımda hissettim. Tatlı nefesi ruhumu gıdıklamıştı. "Seni seviyorum." diye fısıldadı kadifemsi ses tonuyla. ****** Wattsy 2020 Genç Yetişkin Kazananı🏆 1.Kitap: Gün Doğumu♥ 2.Kitap: Yıldız Dökümü
You may also like
Slide 1 of 10
ŞEHİRDEKİ YABANCI cover
ROSA BLANCA cover
AYDINLIĞA HİCRET cover
Siyah ve inci cover
K.Ö.Z  [✔️] cover
ANKA KUŞU cover
FEVERAN cover
Karanlığın Tutsağı +18 cover
GÜN DOĞUMU SERİSİ☆YILDIZ DÖKÜMÜ☆ cover
Bozuk Saat  cover

ŞEHİRDEKİ YABANCI

6 parts Ongoing

"Geçmiş bu kadar önemli mi?" diye sordum. Ona Demir'i sevmediğimi söyleyerek yalan söylemek istemedim. Ama ona zamanında Demir'i çok sevdiğimi de söylemek istemedim. Behram beni anladı zaten. Bunu yüzünde oluşan acı tebessümden anladım. "Önemli olan şu an kimin yanında olduğum değil mi?" dedim. "Önemli olan" diyerek hafifçe kalbime dokundum. "Şu an kalbimi de aklımı da kimin meşgul ettiği değil mi?" Yüzündeki acı dolu tebessüm yok olduğunda rahat bir nefes aldım. Acı çekmesini istemiyordum. "Gerçekten mi?" diyerek doğrulduğunda neredeyse ayakkabılarımız birbirine değecek kadar yakın olduğumuz için dengemi kaybettim. Onun üst bedeni arabaya yaslı olduğu için bu kadar yakın olabileceğimizi hiç düşünmemiştim. Sendelediğim için refleksle belimi tuttu ve beni kendine doğru çekti. Göğsüyle burun buruna gelirken kesik bir nefes aldım. Behram bana ilk defa dokunuyordu. İlk temasımızdı. Bu o kadar ani olmuştu ki gözlerim iri iri olmuş, dudaklarım aralanmıştı. Ellerimin ikisi de kalın kollarına tutunmuştu. Belimin üzerindeki büyük elinin dokunduğu yerlerin karıncalandığını hissederken yay gibi gerildim. Göbeğimi içime çekerek nefesimi tuttum. Şortun açık bıraktığı çıplak bacaklarım pantolonla sarılı olan bacaklarına yapışmıştı. Nefes alışverişlerim hızlı mıydı yoksa kesik kesik miydi bundan bile emin olamıyordum. İçinde bulunduğum yakınlık tamamen aklımı uçurmuştu. Ardı ardına kaç kere yutkunduğumu bilmiyordum bile. * "Ben senin şehrine gelen yabancıyım Mâhpeyker. O muhteşem hikâyeyi de seninle yazmaya meyilliyim."