"Büyünü çekip almaları seni zayıflattı."
dedi Harry, sesi alçaktı.
"Ama biliyorsun ki, büyüsüz bile bir Malfoy tehdit olabilir. Bu olaylardan sağ çıkmak istiyorsan, benim tek kuralım var."
Harry'nin eli, Draco'nun çıplak koluna, lanetin çektiği damarlara uzandı. Avcı parmakları, sanki o bölgeyi mühürlüyormuş gibi sıkıca kavradı.
"Bana yemin et."
diye devam etti Harry.
"Benim iznim olmadan, nefes bile almayacaksın. "
Draco'nun çenesi titredi. Onurunu korumak için direnmek istedi, ama kabusun dehşeti ve Harry'nin güçlü tutuşu, onu susturdu.
"Yeminin bedeli ne olacak, Potter?" diye fısıldadı Draco.Harry gülümsedi. Bu, bir Avcı'nın avına verdiği yırtıcı bir gülümsemeydi. Elini, Draco'nun kolundan yukarı, omuzuna doğru sürükledi ve oradan boynuna çıktı.
"Ödülün mü?"
Harry'nin parmağı, Draco'nun çenesini hafifçe yukarı kaldırdı.
"Sadece benim dokunuşlarım olacak."
Harry, başını hafifçe çekti, gözleri Draco'nun boynuna, titreyen hassas noktasına indi.
"Ve cezan mı?"
Harry'nin sesi bir fısıltıya dönüştü.
"Sana dokunmayı bırakmak."