He's the new boy who thinks the world should bow to him.
She's the girl who makes sure it doesn't.
At Delhi Public School, Vihika Singhania has it all figured out - loyal friends, average grades, and a quiet reputation she doesn't want to ruin. But her perfectly balanced world starts to wobble the day the Shekhawat brothers walk in - loud, confident, and far too full of themselves.
Especially Utkarsh Shekhawat - the arrogant football star with a smirk sharp enough to start a war. One petty argument, one challenge, and suddenly, it's Vihika Singhania versus Utkarsh, a full-blown battlefield of sarcasm, stolen glares, and unspoken tension.
He calls her chipkali.
She calls him cockroach.
Everyone else calls it entertainment.
But between school events, leadership chaos, and way too many accidental run-ins, hate starts to slip into something neither of them is ready to name. Because when pride meets fire, something has to burn - and this time, it might just be their walls.
An enemies-to-lovers, high-school slow burn full of chaos, charm, and chemistry.
Because sometimes, love doesn't arrive gently, it crashes in, uninvited.
"Derin polisi ara!" Diye bağırdı Irmak.
"Emir bir şey yap!"Diye bağırdı Irmak'ın karşısındaki çocuk.
"Bacağım kırıldı galiba."Diye yakındı Sarp denen çocuk.
"Ben arıyorum polisi."Diyerek telefonuna yöneldi Ada.
"Sakince konuşabilir miyiz?"Diyerek merdivenlerden indi çekik gözlü çocuk.
"İndirsene bacım şunu!"Diyerek Irmak'a bağırdı karşısındaki çocuk.
"Sus geçiririm kafana!"Diyerek yükseldi Irmak.
"Hepiniz susun!" Sinirle bağırdığımda sonunda herkes sesini keserken Ada'nın polisi aramak üzere olduğunu görüp elindeki telefonu aldım.
"Kimse polisi aramıyor," Diyerek Ada'ya yönelik konuştum. Ardından Irmak'a dönerek elindeki vazoyu işaret ettim. "Ve kimse kimsenin kafasını kırmıyor. İndir şunu."
Aklıma gelen şey ne kadar sinirimi bozsa da bulunduğumuz durumun başka bir açıklamasını düşünemiyordum. Ya gerçekten sapıklardı ve eve gizlice girmişlerdi ya da evi aynı anda kiralamıştık. Mümkünse tabii.