7 parts Ongoing Karanlığın kalbinde, acının yankısıyla şekillenen bir adam vardı. Bir zamanlar sevgiyle kurduğu hayatı, karısı ve henüz doğmamış ikizlerini öldürenlerin vahşetiyle parçalanmıştı. O gün, o adam öldü; yerine ise balkanlarda insanların adını duyunca bile dizleri titreyenlerin korktuğu bir gölge doğdu.
Kanla verilmiş bir yemin... İntikam ateşiyle yanan bir ruh...
Her şeyi kaybetmiş bir adam ne kadar tehlikeli olabilirdi?
Sınırsız.
Ve bir kadın...
Soğuk Rusya sokaklarında büyümüş, zekâsı kadar cesaretiyle de kendini var etmiş bir kız. Bir telefonla değişen kaderiyle, ailesini iflastan kurtarmak için dördüz kardeşleriyle Türkiye'ye dönmek zorunda kaldı.
Planları basitti:
Ülkenin en korkulan mafya liderinin kumarhanesinde zarları tutacak, kaderi kendi elleriyle yeniden yazacaktı.
Ateşle buz karşılaştığında aşk doğar derler.
Peki biri aynı anda hem yaralı hem öldürücü bir ateşse, diğeri ise kırılgan görünen fakat içten içe çelikten yapılma bir buz ise?
Bu yalnızca bir aşk hikâyesi değil.
Bu, güç ile kırılganlığın, kan ile tutkunun, mizah ile karanlığın, acı ile arzunun birbirine dolandığı bir savaş.
"Barbun: Zarların Savaşı"
Bir hikâye değil - yaşanması bile tehlikeli bir efsanenin doğuşu.
" Asil, onu kucağında yeniden üstüne yerleştirdi ve vücudunu karısının kadınlığına dayanacak şekilde konumlandırdı. "Bunu indirmesi gereken de sensin o zaman ?" diyerek Alesya'ya doğru sürtünmeye başladı.
Alesya, ilk kez yaşadığı bu yoğun anın etkisiyle, bir anda içgüdüsel davranarak Asil'in boynunu ısırdı; ısırdığı yeri emerek morarttı. Aynı zamanda iniltilerini bu şekilde gizlemeye çalışıyordu ama Asil'i bu hareketti ile daha çok tahrik ettiğini sonradan anlamıştı .
Kocasının kalın erkekliğini bikinisi ve kocasının şortu üzerinden dahi çok net hisediyordu Alesya . Küçük küçük titremeler başlad