Story cover for Sesin Mor Rüzgarda  by hhalleyy7
Sesin Mor Rüzgarda
  • WpView
    Reads 84
  • WpVote
    Votes 14
  • WpPart
    Parts 4
  • WpView
    Reads 84
  • WpVote
    Votes 14
  • WpPart
    Parts 4
Ongoing, First published Nov 06
Mature
1 new part
Elisa, annesinin gülüşünde büyümüş bir kızdı.
Lavantanın kokusunu hafızasında, annesinin sesini ise kalbinin içinde taşıdı yıllarca.
Ama hayat, bazı anıları sevgiyle saklamaz.
Bazılarını kanatarak hatırlatır.
On iki yaşında annesini kaybettiğinde, dünya bir anda karardı.
Işık, umut, sıcaklık... hepsi onunla birlikte gömüldü.
Yıllar sonra, 18 yaşında, annesinin topraklarına Rusya'ya döndü.
Polis oldu.
Yasalara göre doğruyu savunuyordu...
Ama kafasının içinde ona sürekli konuşan bir ses vardı.
Bir dost. Bir gölge. Bir koruyucu. Bir cellat.
Onun aklını hem diri tutan, hem de paramparça eden bir "arkadaş."

Elisa soğuktu. Kopuktu.
Ama içi asla susmuyordu.

Karşısına Dimitri çıkana dek.

Rusya'nın en tehlikeli isimlerinden biri.
Soğuk. Dingin. Karanlık.
Onunla konuşurken bile gözlerinin içi sessizce gülüyordu.

Bu bir aşk hikâyesi değil.
Bu bir savaş.
İki kişinin değil, bir insanın kendi zihniyle savaşı.
Ve bazen... en çok güvendiğin ses,
seni en derine çeker.
All Rights Reserved
Sign up to add Sesin Mor Rüzgarda to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
56 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
You may also like
Slide 1 of 10
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
DƏLİXANA cover
ÂFİTAP cover
TERAZİ  (TAMAMLANDI) cover
Aysu(Gerçek ailem) cover
MAHKUM cover
Crathall-taekook cover
SOYADINDA ZİNCİR cover
5. seviye cover
EDHO cover

YARALASAR(Kitap Oldu)

56 parts Ongoing

"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.