
( "Kokun çok güzel" diye başlamıştı Arel "Beni rahatlatıyor, uykumu getiriyor"....."Tıpkı şey gibi şeyy, buldum şeker gibi evet kokun şeker gibi"
Koltukta yan yana oturmuş saçlarını koklayıp bu kokunun neye benzediğini bulmaya çalışıyorlardı.
"Bana niye gelmiyor bu koku, yoksa burnum işe yaramıyor mu Arel" demişti Beren üzgün bir sesle. Gülmüştü Arel "Hastasın ve burnun tıkalı ondan almıyorsun sen yoksa çok güzel kokun".
Ama Beren anlamak istemeyerek yine ağlamaya başlamıştı, bu kokuyu alamadığı için.)
Geçmişten sıyrılıp gerçeğe dönünce yerinde ufak sendelemişti Arel. Şirkete ayak bastığı gibi hissettikleri normal değildi. Bu kokunun burnuna gelmesi geçmişi bu şekilde hatırlaması hiç normal değildi.
Kapının önünde öylece kalakalmışken kapı hızlıca açıldı ve odadan çıkan kız koşarak yürüdüğü için Arel'in göğsüne yapışmıştı.
Artık kokuyu tam anlamıyla hissediyordu. Başının aşağısında gördüğü saçlar, onlardan aldığı koku onu o an sadece korkutmuştu. Evet korkmuştu aklına gelen ihtimalle çok korkmuştu.
Kız ondan biraz uzaklaşıp gözlerine baktığında içinden bir küfür savurdu. Olamazdı bu gözler bu saçlar bu koku o olamazdı olmamalıydı.
"Neden" diye geçirdi içinden "Yıllar sonra neden karşımdasın". Hiç bir şey söyleyemedi hareket dahi edemedi, inkar etti.
Ama bu oydu bu...........bu Beren'di.
⚡All Rights Reserved