Yavuz Tancak, yeraltı dünyasının derinlerinde yıllarca sessiz kalmış, kirli sırlarını gömmeyi başarmış bir adamdır.
Ama geçmiş hiçbir zaman gömülü kalmaz.
Eski ortağı Raşet Akman, yıllar sonra geri döner.
Yavuz'un hem servetini hem de kızlarını hedef alır.
Kızlarını korumak için Yavuz, yıllardır gizlice bağlantıda olduğu yeraltı liderlerinden birine, Arıç Can Şahin'e gider.
Bir anlaşma yaparlar:
"Kızımı koruyacaksın, Arıç. Gerekirse benden bile."
Arıç kabul eder. Ancak Nilüfer Tancak, koruma altına alınacak biri değildir.
Onun özgürlüğü, babasının kuralları kadar nefesini de kısıtlamaktadır.
Arıç'ı tanıdıkça ona karşı hem öfke hem de açıklanamaz bir çekim duymaya başlar.
Nilüfer, bu adamın dünyasından kurtulmak için onu baştan çıkarma oyununa çeker.
Fakat plan ters teper Nilüfer, kendi tuzağına düşer.
"Onu kandırmaya çalışırken kendimi kaybettim."
Arıç içinse Nilüfer, yıllardır bastırdığı insanlığın tek hatırlatıcısıdır.
Ama Yavuz'un sakladığı bir sır, onların hem geçmişini hem de geleceğini paramparça edecektir.
Aynı anda, Yavuz'un diğer kızları da kendi karanlık yollarını çizmeye başlar:
Lalin, Yavuz'un düşmanlarından biri olan Kuzgun Sancak'la ölümüne bir bağ kurar.
Lavin, yeraltı dünyasının doktoru Barlas Demir'le imkânsız bir aşkın içine sürüklenir.
Bu hikâyede herkesin elleri kirli, ama kimse tamamen kötü değildir.
Nilüfer, aşkın ve günahın aynı bedende var olabileceğini kanıtlayan bir hikâyedir.
(2)Ver o telefonu bana Arman! Zor kullanarak almak istemiyorum senden!
115 parts Complete
115 parts
Complete
TELEFONA İHTİYACIN YOK!
Evet var! Her geçen gün gücüm azalıyor ve güçlenmek için o aşağılık diyarla bağ kurmam gerektiğini biliyorum!
ORAYA TEKRAR GİTMEK ZORUNDASIN BEYAZ.
Hayır! Telefonu alırsam bu bana planladıklarımı yapacak kadar zaman kazandırır.
YANILIYORSUN!