Not1=OTİZM HASTALIK DEĞİL FARKINDALIKTIR.
Hayat bazen seni hiç planlamadığın yerlere götürür.
Benimkisi de öyle olmuştu.
...
Özel çocuklarla ilk çalışmaya başladığımda insanlar bana "zor" olacağını söylemişti.
Evet, zordu. Ama aynı zamanda büyüleyiciydi. Çünkü onların sessizliği bir boşluk değil, anlamla dolu bir alan gibiydi.
Ve ben, o anlamı keşfetmek için sabırla beklemeyi öğrenmiştim.
Bir sabah, elime geçen bir iş ilanı dikkatimi çekti:
> "Otizmli çocuğumuz için birebir özel eğitim öğretmeni aranıyor. Mümkünse bırakıp gitmeyecek."
İlanın altında sadece bir isim vardı: Mert Arslan.
Aradım.
...
Deniz'in odasına yaklaştığımda içeriden hafif bir müzik sesi geldi. Piyano gibi ama ritmi belirsizdi, sanki bir çocuk tuşlara rastgele dokunuyordu.
Kapıyı tıklattım, cevap gelmedi. Yavaşça içeri girdim.
Odada oyuncaklar düzgün dizilmişti, duvarlarda deniz kabukları ve mavi tonları vardı.
Bir köşede küçük bir çocuk, legolarla uğraşıyordu.
Deniz...
Kıvırcık saçları alnına düşmüş, gözleri dünyayla arasında görünmez bir perde taşır gibiydi.
Beni fark etti, ama bakmadı.
Sadece parmaklarını legoların üzerinde gezdirirken mırıldandı:
"Mavi... mavi güzel."
Gülümsedim.
"Ben de maviyi severim," dedim yavaşça, dizlerimin üzerine çökerek onun seviyesine indim.
Elimdeki küçük kırmızı bir bloğu gösterdim.
"Peki ya bu?" dedim.
Kısa bir sessizlik...
Sonra göz ucuyla bana baktı. "O kırmızı."
"Evet," dedim gülerek. "Senin kadar doğru söylüyor kimse yok."
O an küçücük bir mucizeydi. Çünkü Deniz bana cevap vermişti.
Babasına dönüp gülümsedim ama o sadece başını eğdi.
Belki umut etmekten korkuyordu.
Bir odayı karıştırmak hayatını yerle bir etmeye yeter mi?
Sadece biraz dinlenmek istemişti. Ama gözlerini açtığında zenginliğin içinde kaybolmuş kibirli bir adamın yatağındaydı, hem de yalnızca bir havluyla.
Feraye zengin bir aileye gelin giden ablasının yanında yaşamak için geldiği yalıda yalnızca huzurlu bir hayat arıyordu. Ancak gecenin bir yarısı yanlış bir odaya girip tanımadığı bir adamın yatağında uyanmasıyla her şey geri dönülemez şekilde değişti. O geceden sonra hayatı artık ona ait olmaktan çıktı. Karşısında kibriyle sinirlerini zorlayan ama varlığıyla kalbini darmadağın eden bir adam vardı.
Bazı sınavlar kaçmakla geçilmezdi, bazı duygular görmezden gelinmezdi. Ve bazı adamlar unutulamazlardı.
❝"Kucağımdasın." dedi alçak bir sesle. "Dün gece seni elimle getirdim ve vücudunda hâlâ izlerim var." Beni daha çok çekti kendine doğru. "Arzu duyduğunu, beni ne kadar istediğini biliyorum." Nefesim hızlandı, söyledikleri ne yazık ki gerçekti. Onu delice arzuluyordum, rüyamda bile gördüğüm oluyordu. Bu yüzden kasıklarım sızlıyor şu an. Yüzü yüzüme daha çok yaklaşınca burunlarımızın uçları birbirine değdi. "Kaçman bunu değiştiremez, ben de seni istiyorum." Konuşurken dudakları benimkine dokunuyordu hafifçe. Zaten hemen ardından dudaklarıma kapandı, alt dudağımı dudakları arasına alıp iştahla ezmeye başladı.❞
#dram 1. 06.09.2025
▪︎Yaş farkı vardır.
▪︎Cinsel içerik vardır.
Cinsellik, küfür ve hassas içerikler barındırmaktadır. Rahatsız olacaklar, duyar kasacaklar ve kitap gurmeleri uğramasa çok iyi olur. Tamamen eğlenmek amaçlıdır, aşağılayıcı ve hakaret içeren yorumlar silineceği gibi sahipleri şikayet edilip engellenecektir.