A benim avanak, arızalı, arsız gönlüm,,
Karadeniz'in hırçın dalgaları kadar keskin, dağları kadar inatçı bir hikâyenin ortasında kalıyor onlar: Defne Yeşilova ve Eyüphan Koçari.
Defne...
Fırtına Sağlık Ocağı'nda yarı zamanlı hemşire, Hicran'ın küçük kız kardeşi, Şerif Furtuna'nın gölgesinde saklanan bir sır.
Eyüphan...
Koçarilerin gururundan doğan sessiz bir öfke; Amir Koçari'nin oğlu, Adil'in akrabası, ailesinin kan davasında taş gibi yetişmiş bir delikanlı.
İki düşman aile.
Bir ömür süren nefret.
Ve o nefretin ortasında, birbirine yaslanmaya çalışan iki kırık ruh.
Hicran yalnızlığı sevmeyen ama yalnızlığa mahkûm bir kadın; Zarife onun tek ailesi, tek limanı.
Defne ise saklandığı her köşede biraz daha kaybolan bir gölge.
Eyüphan, Koçarilerin yükü omzundayken bile Defne'ye baktığında kalbi ilk kez itaat etmeyi reddediyor.
Adil ve Esme'nin ateşle su arasında sıkışmış aşkının kıyısında,
Zarife'nin acısında,
Şerif Furtuna'nın bitmeyen satranç oyunlarının gölgesinde
Defne ile Eyüphan'ın hikâyesi filizleniyor.